Examples of using "Mirage" in a sentence and their turkish translations:
Bazen Toyama Körfezi'nde bir serap ortaya çıkar.
Bir serabın illüzyon olduğu söyleniyor.
Bu da bana kesinlikle bir serap olduğunu düşündürüyor.
Yoldaki su sadece bir seraptı.
Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
Bu beni vahanın bir serap olabileceği konusunda biraz şüpheye düşürdü.
Sıcak kum üzerindeki beş saatten sonra ufukta bir çöl serabı gibi görünen bir şey görmeye başladı.