Examples of using "Measure" in a sentence and their turkish translations:
İki kere ölç, bir kere kes.
Twelfth Night, Richard III
İşletmeler kârı ölçer,
Saatler zamanı ölçer.
Aşkın ölçüsü ölçüsüz sevmektir.
- Üç kere düşün bir kere söyle.
- Üç kere ölç, bir kere kes.
Tom tedbire karşı çıktı.
Onu ölçmedim.
çünkü onları ölçemezsiniz.
Uzunluğu ölçebilir misin?
O sadece beklenen kriterlere uymuyor.
Bunu nasıl ölçtün?
Onu nasıl ölçüyorsun?
İki düşün bir söyle.
Ne yakaladıkları konusunda titizler.
Para değer ölçüsüdür.
Senin ne kadar uzun olduğunu ölçelim.
Lütfen ölçünüzü almak için bana izin verin.
Onu ne ile ölçtün?
Kongre önlemi onaylamadı.
Sıcaklığını ölçmek istiyoruz.
Mezuran var mı?
Fadıl umutsuz bir önleme başvurdu.
- Başarı ölçüsü mutlaka para değildir.
- Başarı ölçüsü ille de para değildir.
Aynı zamanda belirti ölçeği de kullandık.
Ne ölçmeye çalışıyoruz?
İlk hata, neyi ölçtüğümüz.
Hız ölçmenin birkaç yolu vardır.
Başarıyı ölçmenin bir yolu var mı?
GSYİH refahın bir ölçüsü değildir.
beyin etkinliklerini ölçmek için araç ve labarotuvarlara
neyi ölçtüğümüzü yeniden düşünelim,
nöral aktiviteyi ölçmek için de kullanılan bir yöntem.
Bu cihazı kan basıncını ölçmek için kullanıyoruz.
Peki ya zaman? Zamanı saat ile ölçebilir miyiz?
Bir cetvelle çubuğun uzunluğunu ölçün.
Nispi nem oranını ölçmek için, bir psikrometre kullanabilirsiniz.
Ödünç alabileceğim bir şerit metren var mı?
lojistik olarak imkansız hale geldiğinde
ancak ne ölçüde olduğu hala saptanamamıştır.
Avrupada biliyosunuz öyle bir güvenlik önlemi varki
Tedbirden vazgeçmeden, korkmadan ama hafife de almadan
ama bir kısmı iyi bir hayat sürer.
Bir cetvelle on iki inç uzunluğa kadar bir şeyi ölçebilirsiniz.
Halı almadan önce odayı ölçmek zorunda kalacağız.
Takım verimliliğini değerlendirmek için standart takım anket ölçeği kullandım
GSYİH bir ülkedeki yaşam kalitesinin bir ölçüsü değildir.
ve kumar gibi risk alma davranışlarına ölçüt oluşturabilecek
Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz.
"Unu ölçüyle mi koyayım?" "İstersen göz kararı da koyabilirsin."
Biz senin tansiyonunu almak istiyoruz.
Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.
Birçok astronom çeşitli farklı teknikler kullanarak Hubble sabitini ölçmek için çok çalışıyor.
Enflasyonun başka dönemini önlemek için bir önlem olarak, bizim hükümet faiz oranlarını yükseltti.
El yıkama genellikle enfeksiyonun yayılmasının önlenmesinde en önemli önlem olduğu düşünülmektedir.
Göz merceğiniz içindeki baskıyı ölçmeliyiz. Lütfen iki gözünüzü genişçe açın ve sabit bir şekilde buradaki bu objeye bakın.
Tom, inatçı olmasına rağmen, büyük fıçı ölçü birimi yerine, mantıklı olan metrik sistemi değiştirmeyi reddediyordu.
Sular öyle yükseldi ki, yeryüzündeki bütün yüksek dağlar su altında kaldı.
Bazı durumlarda, meme ameliyatı koruyucu bir ameliyattır- meme kanseri riski yüksek olduğu düşünülenler tarafından alınan bir önlem.
Biz nehrin derinliğini ölçüyoruz.