Examples of using "Twice" in a sentence and their turkish translations:
İki kere ölç, bir kere kes.
Bir kez daha düşünün.
Tom iki kez başarısız oldu.
Tom iki kez ateş etti.
İki kez gittim.
İki kez aradım.
O iki kez oldu.
Tom iki kez kustu.
Tom iki kez skor kaydetti.
Tom iki kez evlendi.
Kyoto'ya iki kez gittim.
İki kere iki dört eder.
İki kez intihara teşebbüs ettim.
Kyoto'da iki kez bulundum.
Zili iki kez çalın.
Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.
Ben iki kez orada bulundum.
Sadece iki kere yaşarsın.
Onu iki kez kontrol ettim.
Boston'u iki kez ziyaret ettim.
Sen Tom'u iki kez vurdun.
Tom bana iki kez vurdu.
İki kez nişanlandım.
- İki kez evlendim.
- İki kere evlendim.
- İki defa evlendim.
O beni iki kez tekmeledi.
O bana iki kez vurdu.
Fırsat kapıyı nadiren iki kez çalar.
Kör bile düştüğü kuyuya bir daha düşmez.
İki kere düşünmeden git!
Tom iki kez özür diledi.
Sen iki kez uyarıldın.
Onu iki kez aradım.
Ben sadece iki kez kaybettim.
Kyoto'yu iki kez ziyaret etti.
Onları iki kere yendik.
- İki kere vurdum.
- İki kez yenildim.
- İki defa dayak yedim.
Biz bunu iki kere yaptık.
Tom'u iki kez aradım.
- Sami iki kez evlendi.
- Sami iki defa evlendi.
- Sami iki sefer evlendi.
- Sami iki kere evlendi.
Sami iki kez gözaltına alındı.
- İki kez dövüldüm.
- İki kez yenildim.
İki kez Kyoto'da bulundum.
Ben senin iki katın kadar yaşlıyım.
Bu yer iki defa ziyaret etmeye değer.
Haftada iki kez televizyon izlerim.
Tom zaten iki kere kandırıldı.
Bana iki kez söylemene gerek yok!
Benim iki katım kadar güçlüsün.
Bu programı iki kere yaptık
Bu konu hakkında iki kez düşünürdüm.
Herkes bir ya da iki kez başarısız olur.
Tom'la sadece iki kez karşılaştım.
Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
Ben bu cümleyi iki kez çevirdim.
Bunu iki kez yapmıyoruz.
Onu iki kez kontrol etsen iyi olur.
Tom'u sadece iki kez gördüm.
Ben zaten iki kez vuruldum.
Ben haftada iki kez koşarım.
Tom'un hayatını iki kez kurtardın.
İki kez Boston'a gittim.
İki kez Pariste bulundum.
O iki kere düşünmezdi.
- Bu bana iki kez oldu.
- Bu iki kez başıma geldi.
Ben onu iki kere söylemeyeceğim.
Şimdi burada iki kez bulundum.
Tom iki kez vuruldu.
Tom Mary'nin yaşının iki katıdır.
Bunu iki kez söylemiyorum.
- Onları sadece iki kez gördüm.
- Onları sadece iki defa gördüm.
Onu sadece iki kez gördüm.
- Onu sadece iki kez gördüm.
- Onu sadece iki defa gördüm.
Bu filmi iki kez gördüm.
Tom Mary'nin adından iki kez bahsetti.
Ben Tom'la sadece iki kez tanıştım.
O iki kez Kyoto'da bulundu.
Ben bugün onu iki kez gördüm.
Tom sadece iki kez Mary'ye bahsetti.
Tom iki kez evlendi.
Tom geçen yıl iki kez kazandı.
Fadıl iki kez aşağılandı.
Haftada iki defa koşarım.
Bir kere yazan iki kez okumuş olur.
Ben bunu sadece iki kere yaptım.
Bunu daha önce iki kere açıkladım.
- Tom iki kez lotoyu tutturdu.
- Tom piyangoyu iki defa kazandı.
İki düşün bir söyle.
Avustralya'ya iki kez gittim.
- Sami iki kez umreye gitti.
- Sami iki defa umre yaptı.
Tom Avustralya'ya iki kez gitti.
Sen benim iki katım kadar ağırsın.
İki kez kendimi öldürmeye çalıştım.
Tom, Mary'ye iki kez ateş ettiğini söyledi.
Sen benim iki katım kadar yaşlısın.