Translation of "Leaf" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Leaf" in a sentence and their turkish translations:

Leaf after leaf fell to the ground.

Yapraklar peş peşe düştü.

A leaf is falling.

Bir yaprak düşüyor.

The leaf is falling.

Yaprak düşüyor.

What's on the leaf?

Yaprağın üzerindeki nedir?

What's on that leaf?

O yaprağın üzerindeki nedir?

She trembled like a leaf.

Bir yaprak gibi titriyordu.

Fold the leaf in half.

- Yaprağı yarıya katla.
- Yaprağı yarıya katlayın.

Tom trembled like a leaf.

Tom tir tir titredi.

- Like a leaf in the autumn breeze.
- Like a leaf in the autumn wind.

Sonbahar rüzgarındaki bir yaprak gibi.

I've turned over a new leaf.

Yeni bir hayata başladım.

Tom is shaking like a leaf.

Tom bir yaprak gibi titriyor.

Mary found a four-leaf clover.

Mary dört yapraklı bir yonca buldu.

Tom found a four-leaf clover.

Tom dört yapraklı bir yonca buldu.

He is shaking like a leaf.

O yaprak gibi esiyor.

Leaf-blowers can cause hearing loss.

Yaprak üfleyiciler işitme kaybına neden olabilir.

I was shaking like a leaf.

Ben bir yaprak gibi titriyordum.

Let's turn over a new leaf.

- Yeni bir hayata başlayalım.
- Yeni bir sayfa açalım.

Meg found a four leaf clover.

Meg dört yapraklı yonca buldu.

Tom was shaking like a leaf.

Tom yaprak gibi titriyordu.

A dead leaf fell to the ground.

Ölü yaprak yeryüzüne düştü.

Take a leaf out of his book.

Onun kitabından bir sayfa al.

Wrap the pastry with a banana leaf.

Bir muz yaprağı ile pastayı sarın.

Have you ever found a four-leaf clover?

Hiç dört yapraklı yonca buldun mu?

He turned over a new leaf in life.

Hayatında beyaz bir sayfa açtı.

Tom wants to turn over a new leaf.

Tom beyaz bir sayfa açmak istiyor.

Tom wanted to turn over a new leaf.

Tom yeni bir sayfa açmak istedi.

The last leaf of this book is missing.

Bu kitabın son yaprağı eksik.

What type of tree is this leaf from?

Bu yaprak hangi ağaç türünden?

When the last leaf falls, I must go, too.

Son yaprak düştüğünde, ben de gitmeliyim.

Tom and Mary grow leaf lettuce in their garden.

Tom ve Mary bahçelerinde marul salatası yetiştirirler.

He danced like a leaf in the autumn wind.

O sonbahar rüzgardaki bir yaprak gibi dans etti.

Changes the shape of the cells, and the leaf falls.

hücrelerin şeklini değiştirir ve yaprak düşer.

A fallen leaf floated on the surface of the water.

Ölü bir yaprak su yüzeyinde yüzüyordu.

Tom turned over a new leaf when he met Mary.

- Tom, Meryem ile buluşunca yeniden doğmuş gibi oldu.
- Tom, Meryem ile tanışınca yeniden doğmuş gibi oldu.

A horseshoe and a four-leaf clover bring good luck.

At nalı ve dört yapraklı yonca iyi şans getirir.

Tom promised Mary that he'd turn over a new leaf.

Tom Mary'ye hayatında yeni bir sayfa açacağına söz verdi.

I'll turn over a new leaf and study English very hard.

Yeni bir sayfa açacağım ve çok sıkı İngilizce çalışacağım.

And it can take up to a month to process a single leaf,

Tek bir yaprağın sindirimi bir ay sürebilir,

And we're going to take a look at what happens inside the leaf

ve bir sinek üzerine konduğunda yaprağın içerisinde

You must turn over a new leaf and work as hard as possible.

Yeni bir sayfa açmalısın ve mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın.

My son doesn't talk back these days; he must have turned over a new leaf.

Oğlum bugünlerde karşılık vermiyor, o yeni bir sayfa açmış olmalı.