Examples of using "Breeze" in a sentence and their turkish translations:
Esinti çıktı.
Rüzgarla flört ediyorum.
- Meltem iyi hissettiriyor.
- Esinti iyi geldi.
Esinti onun yüzünü öptü.
Burada esinti yok.
Biraz meltem esiyor.
Burada güzel bir esinti var.
Bu esinti denizden geliyor.
Bayrak esintide dalgalandı.
Dışarı çıkın ve serin esintinin tadını çıkarın.
Yoğun şekilde iç içe geçmiş ağaçların arasında pek esinti yok.
Gevezeliği kesin ve işe dönün!
Tom ve Mary sadece çene çalıyorlardı.
- Mumun alevi yumuşak esintide titriyor.
- Mumun alevi hafif rüzgarda titriyor.
- Öğrenciler final sınavını çok kolay buldu.
- Öğrenciler için final sınavı çocuk oyuncağıydı.
Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
Nehirden gelen serin esintinin tadını çıkardık.
İşten konuşmadan önce biraz gevezelik edelim mi?
Hiç esinti ve kavurucu bir sıcaklık yok sütunu yavaşlatır.
Bill ve John çene çalmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar.
Sonbahar rüzgarındaki bir yaprak gibi.
Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu
Tom uyandığında yangın çıktığını ve ayrıca şimdi tamamen yalnız olduğunu gördü. Tek ses esintiyle sallanan bambunun hışırtısıydı.