Examples of using "Falling" in a sentence and their turkish translations:
Düşüyorum.
Yapraklar dökülüyor.
Karanlık çöküyor.
O düşüyor.
Gece bastırıyordu.
Ben düşüyordum.
Tom düşüyor.
Fiyatlar düşüyor.
İnce yağmur yağıyordu.
Bir yaprak düşüyor.
Buz üzerinde düşmek incitir.
Sıcaklık düşüyor.
- Bak! Bir kayan yıldız!
- Bak! Bir yıldız kayması!
Tom uyuyor.
Maskeler düşüyor.
Ev fiyatları düşüyor.
Düşen kayalara dikkat edin!
Onun düştüğünü duyuyorum.
Yaprak düşüyor.
Emtia fiyatları düşüyor.
Ülke parçalara ayrılıyor.
Yapraklar düşüyor.
Yün fiyatları düşüyor.
Durmadan kar yağıyor.
Uykuya dalmak elimde değildi.
Hafif bir yağmur yağıyordu.
Tom'u çok beğeniyor musun?
- Bana âşık mısın?
- Beni çok seviyor musun?
Tom uykuya dalmakta zorluk yaşadı.
Biraz kar yağıyordu.
Tom'un hayatı kararmaya başladı.
Ben kesinlikle aşık oluyorum.
Gökten düşen cisimler
Sanırım uyuyorum.
Hayatım kararıyor.
Ben düşerek bir kaburgamı kırdım.
Yapraklar yavaşça dökülüyor.
Yapraklar yavaş yavaş dökülüyor.
Petrol fiyatı düşüyor.
Kar yağıyor.
Onu çok beğeniyor musun?
Onu çok beğeniyor musun?
Ben hasta oluyorum gibi görünüyor.
O düşerek elini incitti.
Tom uyumaktan kendini alamadı.
Çatlaklardan düşüyorlar.
- Evlilikleri ayrı düşüyordu.
- Evlilikleri dağılıyordu.
Fadıl'ın ailesi dağılıyordu.
Düşen hindistancevizlerine dikkat edin.
- İlişkileri çatırdıyor.
- İlişkileri sallanıyor.
Tom alkolün etkisiyle ayakta duramıyordu.
Onun evi eski ve parçalanıyor.
beklenen yaşam süresi gittikçe düşüyor, artmıyor.
Sanırım aşık oluyorum.
İspanyol ekonomisi parçalanıyor.
Tom düşen kar tanelerine baktı.
Tom düşen kara baktı.
Ben hiç uykuya dalmakta zorluk yaşamadım.
Düşerken elini incitti.
Sana âşık oluyorum.
Buna tekrar bağlanmak istemiyorum.
Kayan bir yıldız, bir göktaşıdır.
Uykuya dalmakta zorluk çekmedim.
ve sürekli düşme tehlikesi altındayız.
Yağmur yüzüme yağıyordu.
Şimdi ilk yağmur damlası düşüyor.
Düşen kayalar dağcılar için tehlike oluşturabilir.
Bana aşık mı oluyorsun?
Tom sınıfta uyuyakaldığı için özür diledi.
Yağan yağmurun sesini severim.
tarafından sindirilirler.
bir filtre ekleyebilirsiniz.
Ham petrol fiyatı düşmektedir.
O tekrar hastalanmaktan korkuyor.
Ona aşık oluyor.
Amerikalı öğrenciler matematikte yetersiz kalıyor.
Damlacıklar dizüstü bilgisayarımın üstüne düşüyorlar.
Tom'un Mary ile arası açıldı.
Uyumada herhangi bir zorluk çekiyor musun?
Dün gece uykuya dalmakta zorlandım.
Tom, Mary'ye aşık oluyor.
Evim eski ve parçalanıyor.
Leyla ve Sami'nin evliliği dağılıyordu.
Tom'a aşık mı oluyorsun?
Sami, Leyla'ya aşık oluyordu.
Sami İslam'a tutuluyordu.
ya da geriye düşmemize sebep olacak gerçek tehditlerin olduğu anlardır.
Kar yağıyor.
Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
Perde kapanır kapanmaz oldu.
Neredeyse platformdan düşüyordu.
Akşam yemeğinden sonra, ben her zaman kendimi uykuya dalmakta bulurum.
Kemer pantolonunun düşmesini önler.
Tom onu düşmekten korumak için Mary'yi yakaladı.