Examples of using "It'll" in a sentence and their turkish translations:
O çözecek.
Tamam olacak.
Komik olacak.
Bu olacak.
O iyileşecek.
O kırılacak.
O yanacak.
- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.
Harika olacak.
"Evet, geçecek.
- O hazır olacak.
- Hazır olacak.
O her şeyi mahvedecek.
Bu görünmez olacak.
Bugün kar yağacak.
Tekrar olacak.
Romantik olacak.
Bu ağrısız olacak.
Riskli olacak.
Tehlikeli olacak.
Daha kötü olacak.
Bu yapılacak.
Bu farklı olacak.
Bu kaos olacak.
O bu gece olacak.
Bu özel olacak.
O iyi çalışacak.
Bu yakında olacak.
Ortaya çıkacak.
Kötü olacak.
Güzel olacak.
Daha iyi olacak.
Harika olacak.
Pahalı olacak.
İyi olacak.
Harika olacak.
Gülünç olacak.
Büyük olacak.
Daha güvenli olacak.
Tedavi olacak.
Orada olacak.
Bu gece olacak.
Hileli olacak.
Dert açacak.
Aydınlanacak.
Onu şaşırtacak.
Tamir edilecek.
Asla olmayacak.
Asla devam etmeyecek.
Asla çalışmayacak.
Zaman kazanacak.
Saatler alacak.
Aylar alacak.
Zaman alacak.
Şimdi çalışacak.
Güneşli olacak.
O zor olacak.
O korkutucu olacak.
Sıcak olacak.
Bu gece yağmur yağacak.
Dolaylı olarak yardımcı olacak.
O yakında geçecek.
Yarın kar yağacak.
Bu ilginç olacak.
O çözecek.
Yakında yağmur yağacak.
Çok yakında yağmur yağacak.
Bence yağmur yağacak.
Bu sadece üç dakika alacak.
Onun zor olacağını biliyorum.
Onun işe yarayacağı kesindir.
Yakında kış olacak.
O, burada daha güvende olacak.
Buna değecek.
Yakında hava aydınlanacak.
- Bu gece soğuk olacak.
- Bu gece hava soğuk olacak.
O şimdi farklı olacak.
Ben ısmarlıyorum.
Çok uzun sürer.
Asla bitmeyecek.
Bu işe yarayacak.
Bu yarın hazır olacak.
Bu bir zevk olacak.
Onun geçeceğinden eminim.
Bu bir başlangıç olacak.
Bunun beklemesi gerekecek.
O benim için gelecek.
O senin için gelecek.
Bu oldukça hızlı şekilde olacak.
Biraz zaman alacak.