Translation of "It'll" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "It'll" in a sentence and their turkish translations:

- It'll work out.
- It'll work.

O çözecek.

- It'll be OK.
- It'll be okay.

Tamam olacak.

- It'll be fun.
- It'll be funny.

Komik olacak.

It'll happen.

Bu olacak.

It'll heal.

O iyileşecek.

It'll break.

O kırılacak.

It'll burn.

O yanacak.

- It'll definitely rain.
- It'll rain for sure.

- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.

- It'll be cool.
- It'll be great.
- It'll be wonderful.
- It's going to be great.

Harika olacak.

"Yeah, it'll go.

"Evet, geçecek.

It'll be ready.

- O hazır olacak.
- Hazır olacak.

It'll ruin everything.

O her şeyi mahvedecek.

It'll be invisible.

Bu görünmez olacak.

It'll snow today.

Bugün kar yağacak.

It'll happen again.

Tekrar olacak.

It'll be romantic.

Romantik olacak.

It'll be painless.

Bu ağrısız olacak.

It'll be risky.

Riskli olacak.

It'll be dangerous.

Tehlikeli olacak.

It'll get worse.

Daha kötü olacak.

It'll be done.

Bu yapılacak.

It'll be different.

Bu farklı olacak.

It'll be chaos.

Bu kaos olacak.

It'll happen tonight.

O bu gece olacak.

It'll be special.

Bu özel olacak.

It'll work fine.

O iyi çalışacak.

It'll happen soon.

Bu yakında olacak.

It'll turn up.

Ortaya çıkacak.

It'll be bad.

Kötü olacak.

It'll be beautiful.

Güzel olacak.

It'll be better.

Daha iyi olacak.

It'll be cool.

Harika olacak.

It'll be expensive.

Pahalı olacak.

It'll be fine.

İyi olacak.

It'll be great.

Harika olacak.

It'll be hilarious.

Gülünç olacak.

It'll be huge.

Büyük olacak.

It'll be safer.

Daha güvenli olacak.

It'll be therapeutic.

Tedavi olacak.

It'll be there.

Orada olacak.

It'll be tonight.

Bu gece olacak.

It'll be tricky.

Hileli olacak.

It'll cause trouble.

Dert açacak.

It'll clear up.

Aydınlanacak.

It'll confuse him.

Onu şaşırtacak.

It'll get fixed.

Tamir edilecek.

It'll never happen.

Asla olmayacak.

It'll never last.

Asla devam etmeyecek.

It'll never work.

Asla çalışmayacak.

It'll save time.

Zaman kazanacak.

It'll take hours.

Saatler alacak.

It'll take months.

Aylar alacak.

It'll take time.

Zaman alacak.

It'll work now.

Şimdi çalışacak.

It'll be sunny.

Güneşli olacak.

It'll be tough.

O zor olacak.

It'll be scary.

O korkutucu olacak.

It'll be hot.

Sıcak olacak.

It'll rain tonight.

Bu gece yağmur yağacak.

It'll help indirectly.

Dolaylı olarak yardımcı olacak.

It'll pass soon.

O yakında geçecek.

It'll snow tomorrow.

Yarın kar yağacak.

It'll be interesting.

Bu ilginç olacak.

It'll work out.

O çözecek.

It'll rain soon.

Yakında yağmur yağacak.

- It'll rain any minute now.
- It'll rain any minute.

Çok yakında yağmur yağacak.

- I think it'll rain.
- I think that it'll rain.

Bence yağmur yağacak.

- It'll just take three minutes.
- It'll only take three minutes.

Bu sadece üç dakika alacak.

- I know it'll be tough.
- I know it'll be hard.

Onun zor olacağını biliyorum.

It'll work for sure.

Onun işe yarayacağı kesindir.

Soon it'll be winter.

Yakında kış olacak.

It'll be safer here.

O, burada daha güvende olacak.

It'll be worth it.

Buna değecek.

It'll be light soon.

Yakında hava aydınlanacak.

It'll be cold tonight.

- Bu gece soğuk olacak.
- Bu gece hava soğuk olacak.

It'll be different now.

O şimdi farklı olacak.

It'll be on me.

Ben ısmarlıyorum.

It'll take too long.

Çok uzun sürer.

It'll never be over.

Asla bitmeyecek.

It'll come in handy.

Bu işe yarayacak.

It'll be ready tomorrow.

Bu yarın hazır olacak.

It'll be a pleasure.

Bu bir zevk olacak.

I'm sure it'll pass.

Onun geçeceğinden eminim.

It'll be a start.

Bu bir başlangıç olacak.

It'll have to wait.

Bunun beklemesi gerekecek.

It'll come to me.

O benim için gelecek.

It'll come to you.

O senin için gelecek.

It'll happen quite quickly.

Bu oldukça hızlı şekilde olacak.

It'll take some time.

Biraz zaman alacak.