Translation of "Rain" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Rain" in a sentence and their turkish translations:

- It may rain.
- It might rain.

Yağmur yağabilir.

- It will rain tomorrow.
- Tomorrow it will rain.
- It'll rain tomorrow.

Yarın yağmur yağacak.

They know when the rain will rain

yağmurun ne zaman yağacağını önceden biliyorlar

- It will rain tomorrow.
- It'll rain tomorrow.

Yarın yağmur yağacak.

- The rain is wonderful.
- Rain is wonderful.

Yağmur harika.

- I hate the rain.
- I hate rain.

Yağmurdan nefret ediyorum.

- It will probably rain.
- It'll probably rain.

Muhtemelen yağmur yağacak.

- It'll definitely rain.
- It'll rain for sure.

- Yağmur kesin yağacak.
- Yağmur kesinlikle yağacak.

- It might rain tomorrow.
- It may rain tomorrow.
- It could rain tomorrow.

Yarın yağmur yağabilir.

- It's bound to rain.
- It'll definitely rain.
- It'll rain for sure.
- It's going to rain for sure.

Yağmur yağması kesin gibi.

- Perhaps it will rain tomorrow.
- Perhaps it'll rain tomorrow.
- Maybe it'll rain tomorrow.

Belki yarın yağmur yağacak.

- It is going to rain.
- It's going to rain.
- It's about to rain.

Yağmur yağacak.

- It might rain tomorrow.
- It may rain tomorrow.

Yarın yağmur yağabilir.

Rain, rain, go away. Come again another day.

Yağmur, yağmur, uzağa git. Başka bir gün yine gel.

- It may rain.
- It is likely to rain.

Yağmur yağabilir.

- She likes the rain.
- He likes the rain.

O yağmuru sever.

- It'll rain tomorrow.
- It's going to rain tomorrow.

Yarın yağmur yağacak.

- The rain changed into snow.
- The rain changed to snow.
- The rain became snow.
- The rain turned to snow.
- The rain turned into snow.
- The rain has changed to snow.

Yağmur kara dönüştü.

We need rain.

Yağmura ihtiyacımız var.

Blame this rain!

Bu yağmuru suçla!

Rain is pouring.

Yağmur yağıyor.

The rain stopped.

Yağmur durdu.

Rain is unlikely.

Yağmurun yağması pek mümkün değil.

It might rain.

Yağmur yağabilir.

They're predicting rain.

Onlar yağmur bekliyorlar.

It'll rain tonight.

Bu gece yağmur yağacak.

I love rain.

Yağmuru seviyorum.

I hate rain.

Yağmurdan nefret ederim.

It'll rain soon.

Yakında yağmur yağacak.

- We are in for rain.
- We're in for rain.

Yağmur yüzünden evdeyiz.

- It is going to rain.
- It's going to rain.

Yağmur yağacak.

- It began to rain.
- It has started to rain.

Yağmur yağmaya başladı.

- It'll rain any minute now.
- It'll rain any minute.

Çok yakında yağmur yağacak.

- We don't like the rain.
- We don't like rain.

Yağmuru sevmiyoruz.

- It's starting to rain.
- It is starting to rain.

Yağmur yağmaya başlıyor.

- Hopefully it will rain tomorrow.
- Hopefully, it'll rain tomorrow.

Umarım, yarın yağmur yağacak.

- It will rain tonight.
- It's going to rain tonight.

Bu gece yağmur yağacak.

- I think it'll rain.
- I think that it'll rain.

Bence yağmur yağacak.

- The rain changed to snow.
- The rain turned to snow.
- The rain turned into snow.

Yağmur kara dönüştü.

- I am afraid that it will rain.
- I'm afraid it'll rain.
- I'm afraid that it'll rain.

Ne yazık ki yağmur yağacak.

- She said that she liked rain.
- He said he liked rain.
- She said she liked rain.

Yağmuru sevdiğini söyledi.

- Will it rain today?
- Is it going to rain today?

Bugün yağmur yağacak mı?

- Suddenly, it began to rain.
- Suddenly, it started to rain.

Aniden, yağmur yağmaya başladı.

- It may rain this afternoon.
- It might rain this afternoon.

Bu öğleden sonra yağmur yağabilir.

- A fine rain was falling.
- A gentle rain was falling.

İnce yağmur yağıyordu.

- Will it rain tomorrow?
- Is it going to rain tomorrow?

Yarın yağmur yağacak mı?

- I kind of hope it doesn't rain.
- We hope it doesn't rain.
- I hope it doesn't rain.

Umarım yağmur yağmaz.

- It's not likely to rain tomorrow.
- It's unlikely to rain tomorrow.
- It isn't likely to rain tomorrow.

Muhtemelen yarın yağmur yağmayacak.

- It is likely to rain tomorrow.
- It's likely to rain tomorrow.
- It's quite likely to rain tomorrow.

Yarın muhtemelen yağmur yağacak.

- It looks like it's going to rain.
- It looks like it'll rain.
- It seems that it will rain.
- It looks like it is going to rain.
- It seems like it'll rain.
- It looks as if it'll rain.

Yağmur yağacak gibi görünüyor.

It looks like rain.

Yağmur yağacak gibi gözüküyor.

It feels like rain.

Yağmur yağacak gibi geliyor.

Wind accompanied the rain.

Rüzgar yağmura eşlik etti.

We prayed for rain.

- Biz yağmur için dua ettik.
- Yağmur duası yaptık.

Will it rain tomorrow?

Yarın yağmur yağacak mı?

Did the rain stop?

Yağmur durdu mu?

It might rain today.

Bugün yağmur yağabilir.

It began to rain.

Yağmur yağmaya başladı.

It's about to rain.

Yağmur yağmak üzere.

We need the rain.

Yağmura ihtiyacımız var.

I love summer rain.

Yaz yağmurunu severim.

Suddenly, the rain fell.

Sıkça yağmur yağdı.

Do you like rain?

Yağmuru sever misin?

It could rain tomorrow.

Yarın yağmur yağabilir.

It may well rain.

İyi yağmur yağabilir.

We expect rain today.

Bugün yağmur bekliyoruz.

It will rain today.

Bugün yağmur yağacak.

It could rain tonight.

Bu gece yağmur yağabilir.

The rain became snow.

Yağmur kara dönüştü.

It will rain tonight.

Bu gece yağmur yağacak.

It may rain soon.

Çok geçmeden yağmur yağabilir.

It may rain tonight.

Bu gece yağmur yağabilir.

A heavy rain fell.

- Bir sağanak yağdı.
- Şiddetli bir yağmur yağdı.

The rain was beneficial.

Yağmur yararlıydı.

No rain is expected.

Yağmur beklenmiyor.

It looked like rain.

Yağmur gibi görünüyordu.

We needed this rain.

Bu yağmura ihtiyacımız vardı.

It'll surely rain today.

Bugün kesinlikle yağmur yağacak.

Listen to the rain.

Yağmuru dinle.

The rain already stopped.

Yağmur önceden durdu.

Let's pray for rain.

Yağmur için dua edelim.