Examples of using "Invisible" in a sentence and their turkish translations:
Hava görünmezdir.
Bu görünmez olacak.
Karanlık madde görünmezdir.
Görünmez olacak mıyım?
Görünmez mi oldum?
Sessiz, öldürücü ve görünmez.
Sami görünmez bir suçluydu.
Yıldızlar gün ışığında görünmez.
Görünmez adamı görebilir misin?
Sen gazı göremezsin; görünülmezdir.
Ben de görünmez olabilirim.
çok sayıda genç insanın
bizim bildiğimiz öğütücüler gözle görülmeyen bakteriler.
- Ay, bulutların arkasında görünmez.
- Ay, bulutların arkasında gözükmez.
Bakteriler çıplak gözle görülmezler.
Yoğun sis binaları görünmez yaptı.
Tom dün görünmez adamı gördüğünü söyledi.
Beyaz tavşan karda görünmezdi.
Sami, günlüğüne görünmez mürekkep kullanarak yazdı.
Ben de kendimi yokmuşum gibi göstermeye çalıştım.
Ancak bunların çoğu bizlerin görebildiği olaylar değil.
Ancak bunların büyük bölümü çoğunlukla bize görünmezdir.
Bu ürkünç ışık, insan gözüyle görülmüyor.
Cehalet, kendisinden muzdarip olanlarca fark edilmez.
Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.
Parmaklarıyla havada görünmez semboller çizdi.
Görünmez olsaydım, herhangi bir şey giymek zorunda kalmazdım.
Görünmez olsam, giyinmek zorunda olmam.
Fakat konuşmak istediğim şey, çok daha görünmez bir şey
"Online olduğunu görmedim ki" "Evet, görünmez modundaydım.'
Doğuştan öfkeli, binlerce leşi olan, neredeyse görünmez, ufak bir gulyabani.
Tüm Dünya'da aynı sorun var. Gözle görünmeyen küçücük virüs sonumuzu hazırlıyor.
Bu sebeple, Komite'nin "Parlamento'nun Görünmez Üyeleri" hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.
Verecegim sir çok basit: insan ancak yüregiyle baktigi zaman dogruyu görebilir. Gerçegin mayasi gözle görülmez.