Translation of "Criminal" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Criminal" in a sentence and their turkish translations:

- You're a criminal.
- You are a criminal.

Sen bir suçlusun.

Sorry, the criminal

Maalesef suç unsuru

The criminal confessed.

Suçlu itiraf etti.

- Tom isn't a criminal.
- Tom is not a criminal.

Tom sabıkalı değil.

Part Two, criminal courtroom.

Kısım iki, ceza mahkemesi.

The criminal is nervous.

Suçlu gergin.

The criminal left footprints.

Suçlu ayak izleri bıraktı.

The criminal was arrested.

Suçlu tutuklandı.

Are you a criminal?

Bir sabıkalı mısın?

I was a criminal.

Ben bir sabıkalıydım.

I'm not a criminal.

Ben bir sabıkalı değilim.

He's not a criminal.

O bir suçlu değil.

She's not a criminal.

O bir sabıkalı değil.

Is Tom a criminal?

Tom bir suçlu mu?

Tom studied criminal behavior.

Tom suç davranışı okudu.

Tom faces criminal charges.

Tom cezai kovuşturmalarla karşı karşıya.

I became a criminal.

Ben bir sabıkalı oldum.

- Tom doesn't have a criminal record.
- Tom has no criminal record.

- Tom'un bir sabıka kaydı yok.
- Tom'un sabıka kaydı yok.
- Tom'un sabıka kayıtları yok.

The criminal escaped from prison.

Suçlu hapishaneden kaçtı.

I've got a criminal record.

Bir sabıkam var.

Tom looks like a criminal.

Tom bir suçlu gibi görünüyor.

Arson is a criminal act.

Kundaklama cezai bir suçtur.

Tom now faces criminal charges.

Tom artık cezai kovuşturmayla yüz yüze.

Tom is facing criminal charges.

Tom cezai yaptırımla karşılaşıyor.

Tom is a wanted criminal.

Tom aranan bir sabıkalı.

The governor pardoned the criminal.

Vali suçluyu affetti.

Tom is a career criminal.

Tom bir azılı suçlu.

The criminal is among us.

Suçlu aramızda.

Tom has a criminal record.

Tom'un sabıkası var.

The criminal investigation is ongoing.

Cezai soruşturma devam ediyor.

Tom is a criminal mastermind.

Tom bir suç dehasıdır.

Layla had a criminal history.

- Leyla'nın suç geçmişi vardı.
- Leyla'nın sabıka geçmişi vardı.

Sami was a criminal profiler.

- Sami bir suçlu profilcisiydi.
- Sami bir suçlu profilleyicisiydi.

Sami was an invisible criminal.

Sami görünmez bir suçluydu.

Sami was a master criminal.

Sami usta bir suçluydu.

You look like a criminal.

Bir suçlu gibi görünüyorsun.

I have a criminal record.

Bir sabıka kaydım var.

Sami had no criminal history.

Sami'nin suç geçmişi yoktu.

Tom has a criminal past.

- Tom'un suç geçmişi var.
- Tom'un kriminal geçmişi var.

criminal court bias and sentencing disparity,

mahkemelerin yanlı tutumu ve cezada eşitsizlik var,

The criminal is still at large.

- Suçlu halen kaçak.
- Suçlu hâlâ serbest.
- Suçlu hâlâ dışarıda.

Murder and robbery are criminal acts.

Cinayet ve soygun suç eylemleridir.

The criminal escaped from the prison.

Suçlu hapisten kaçtı.

Tom knew Mary wasn't a criminal.

Tom Mary'nin bir sabıkalı olmadığını biliyordu.

Do you have a criminal record?

Sabıka kaydın var mı?

Does Tom have a criminal record?

Tom'un sabıka kaydı var mı?

I'm being treated like a criminal.

Bana bir suçlu gibi davranılıyor.

Bush is not a war criminal.

Bush bir savaş suçlusu değil.

Tom has no prior criminal record.

Tom'un eski suç kaydı yok.

They treated me like a criminal.

Onlar bana bir suçlu gibi davrandı.

Stop right there, you criminal scum!

Tam orada dur, seni suçlu pislik!

Tom doesn't have a criminal record.

Tom'un bir sabıka kaydı yok.

Dan has a lengthy criminal background.

Dan uzun bir ceza geçmişine sahiptir.

The police captured the escaped criminal.

Polis kaçan suçluyu yakaladı.

We have investigated his criminal record.

Biz onun sabıka kaydını araştırdık.

Layla worked on many criminal cases.

Leyla birçok ceza davası üzerinde çalıştı.

I don't have a criminal record.

- Sabıka kaydım yok.
- Sabıkam yok.

Sami's criminal life started in 2006.

Sami'nin suç yaşamı 2006'da başladı.

Sami's criminal career was cut short.

- Sami'nin kriminal kariyeri kısa kesildi.
- Sami'nin suç kariyeri kısa kesildi.

Sami is an extremely dangerous criminal.

Sami son derece tehlikeli bir suçludur.

Tom isn't a criminal, is he?

Tom suçlu değil, değil mi?

She isn't a criminal, is she?

Suçlu değil, değil mi?

Tom Jackson is a dangerous criminal.

Tom Jackson tehlikeli bir suçlu.

Now, Anna didn't have a criminal record,

Şimdi, Anna'ın bir suç kaydı yoktu

Because it's civil and not criminal detention,

çünkü bu sivil bir durum, bir suç gözaltısı değil.

But now you have a criminal record

Ancak şimdi bir adli siciliniz var,

Escobar uses foresight in the criminal world

Escobar ise suç dünyasında öngörüyü kullanıyor

The criminal had to conceal his identity.

Suçlu kimliğini gizlemek zorunda kaldı.

The criminal begged the judge for mercy.

Suçlu merhamet için yargıca yalvardı.

The criminal was arrested by the police.

Suçlu polis tarafından tutuklandı.

They are still looking for the criminal.

Onlar hâlâ suçluyu arıyorlar.

He is an authority on criminal law.

Ceza hukukunda bir otoritedir.

The criminal tried to cover his tracks.

Suçlu, izlerini örtmeye çalıştı.

For all I know, he's a criminal.

Bildiğim kadarıyla o bir suçlu.

The criminal didn't let the hostages go.

Sabıkalı rehinelerin gitmesine izin vermedi.

- Tom is guilty.
- Tom is a criminal.

Tom suçlu.

Ben was believed to be a criminal.

Ben'in bir suçlu olduğuna inanıldı.

We followed the tracks of the criminal.

Suçlunun izlerini takip ettik.

The criminal was sent to the gallows.

Suçlu idam sehpasına gönderildi.

This was a state-sponsored criminal act.

Bu bir devlet destekli cezai suçtu.

The criminal has not been caught yet.

Suçlu henüz yakalanmadı.

Dan had a criminal record in Mexico.

Dan'in Meksika'da bir sabıka kaydı vardı.

Mafia is a type of criminal organisation.

Mafya bir tip suç örgütüdür.

How dare you call me a criminal?

Ne cüretle bana sabıkalı diyorsun?

You all know I'm not a criminal.

Hepiniz bir suçlu olmadığımı biliyorsunuz.

The criminal is armed and highly dangerous.

Suçlu silahlı ve hayli tehlikeli.

- Tom is, one might say, a professional criminal.
- One can say that Tom is a professional criminal.

Biri Tom'un profesyonel bir suçlu olduğunu söyleyebilir.

- Did you know that Tom has a criminal record?
- Did you know Tom has a criminal record?

Tom'un bir sabıka kaydı olduğunu biliyor muydun?

And the relationship to the criminal justice system

ve ceza adalet sistemindeki ilişki,

The police found out where the criminal lived.

- Polis suçlunun nerede yaşadığını ortaya çıkardı.
- Polis sabıkalının nerede olduğunu buldu.

I found out Tom has a criminal record.

Tom'un bir kriminal kaydı olduğunu keşfettim.

The police were able to find the criminal.

Polis suçluyu bulabildi.

Tom wanted to be a criminal defense lawyer.

Tom bir suç savunma avukatı olmak istiyordu.

The criminal did evil things as a child.

Suçlu bir çocuk olarak kötü şeyler yaptı.

How certain are you that he's a criminal?

Onun bir suçlu olduğundan ne kadar eminsiniz?

That man is a criminal. Don't trust him.

O adam bir suçlu. Ona güvenmeyin.

The police arrested members from two criminal gangs.

Polis iki suç çetesinden üyeler tutukladı.