Examples of using "Household" in a sentence and their turkish translations:
Birçok ev temizlik malzemeleri zehir içerir.
Bu dükkân ev aletleri satar.
Toplam hane halkı geliriniz nedir?
Ev hesaplarını eşim tutar.
Tom ev halkının bir parçasıydı.
Tom aile reisidir.
Benim ev halkımın 5 üyesi vardır.
Gittikçe artan sayıda evli çift ev işlerini paylaşıyor.
Bugün birçok ev işim var.
Hizmetçi ev rutininden tamamen bıkmıştı.
Evin hanımıyla konuşmak istiyorum.
Yapmam gereken birkaç ev işim var.
Bu evde, kadınlar ve erkekler eşit sorumlulukları paylaşırlar.
O, ev işiyle meşguldü.
Ev işleri ile meşgul oldu.
Ev işleri ile meşguldü.
Ev işleri yaparak daha az zaman harcayabilmeyi isterim.
Ev işleri ile meşguldü.
Ev halkı, aynı yaşam alanını ve parayı paylaşan bir gruptur.
Benim robot, yemekler hazırlayacak,temizlik yapacak, bulaşıkları yıkayacak ve diğer ev işlerini yapacak.
Tom'un annesi onun alışverişini ve ev işlerini yapması için ona çok güveniyor.
Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.
Boşandıktan sonra evinde tek başına koşuşturmak son derece zor olmalı.
Artık ücrette eşitlik yetmez. Evin sorumlulukları da eşit olmalıdır.
Tüketim toplumu ev atıklarındaki devamlı bir artışa katkı sağlıyor.
"Mary benim kazandığımın on katını kazanır," Tom şikayet etti ve hâlâ ev giderlerinin yarısını ödememi bekliyor.