Translation of "Total" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Total" in a sentence and their turkish translations:

They're total opposites.

Onlar tam zıtlar.

What's the total?

Toplam nedir?

We're total opposites.

Biz tamamen karşıtız.

3 marriages in total

3 evlilik yapıyor toplamda

I'm a total wreck.

Ben tam bir enkazım.

You're a total wreck.

Sen tam bir harabesin.

She's a total bitch.

- O orospuların orospusu.
- Onun kadar orospusunu görmedim.
- Tam bir kaşar.

This is total nonsense.

Bu tamamen saçmalık.

For your total purchase.

80 dolar ödüyor olursunuz.

That's a total lie.

O tam bir yalan.

I'm a total loser.

Ben tam bir kaybedenim.

He's a total genius!

O tam bir dahi!

She's a total recluse.

O tam bir münzevidir.

The total includes tax.

Toplam vergisi dahildir.

What a total mess!

Ne karışıklık!

They promised me total confidentiality.

Bana kesin gizlilik sözü verdiler

The task was total agony.

Görev tamamen ızdıraptı.

We sat in total silence.

Biz topyekün sessizce oturduk.

What is the total amount?

Toplam miktar nedir?

Tom is a total nutcase.

- Tom tam bir çatlaktır.
- Tom tam bir kaçıktır.

The total is one hundred.

Toplam bir yüzdür.

- Whatever!
- Whatever.
- Total tosh.
- Rubbish!

- Saçma!
- Çöp!
- Zırva!

Tom is a total idiot.

Tom tam bir aptal.

Tom was in total shock.

Tom tamamen şok içindeydi.

It wasn't a total loss.

- Bu tam hasar değildi.
- Bu toplam zarar değildi.

It was a total disaster.

Tam anlamıyla felaketti.

What is the grand total?

Genel toplam nedir?

Tom became a total recluse.

Tom tam bir münzevi oldu.

This is a total disaster.

Bu tam bir felakettir.

That was a total disaster.

O tam bir faciaydı.

We were in total shock.

Biz tamamiyle şoktaydık.

Tom is a total phony.

Tom tam bir sahtekar.

What's your total household income?

Toplam hane halkı geliriniz nedir?

Mary is a total bitch.

Mary tam bir kaltak.

I'm not a total idiot.

Ben tam bir idiot değilim.

It was a total surprise.

Bu tam bir sürprizdi.

Sami was in total shock.

Sami tamamen şoktaydı.

- What is the total area of Australia?
- What's the total area of Australia?

- Avustralya'nın toplam yüzölçümü ne kadardır?
- Avustralya'nın yüzölçümü ne kadar?

- What is the total number of students?
- How many students are there in total?

Öğrencilerin toplam sayısı nedir?

I'm a total and utter phony.

Tamamen ve sapına kadar bir sahtekârım.

Had left me a total wreck.

beni mahvediyordu.

One: total commitment. Go for it...

Biri, tam bağlılık. Devam edin...

What's the total population of France?

Fransa'nın toplam nüfusu nedir?

The man was a total stranger.

Adam tam bir yabancıydı.

The total came to ten dollars.

Toplam on doları buldu.

The total amounted to 100 dollars.

Toplam 100 dolara ulaştı.

I have total confidence in you.

Sana tam güvenim var.

You have our total support, Tom.

- Tam desteğimize sahipsin, Tom.
- Seni tam olarak destekliyoruz, Tom.

What he says is total nonsense.

Dediği tamamen anlamsız.

The total comes to 3,000 yen.

- Toplam 3000 yene varıyor.
- Toplam 3000 yen yapar.
- Toplamda 3000 yene gelir.

We have total confidence in Tom.

Tom'a güvenimiz tam.

He is a total stranger to me.

O, bana tamamen yabancı.

She is a total stranger to me.

O, bana karşı tamamen yabancı.

How many students are there in total?

Orada toplam kaç tane öğrenci var?

That was a total waste of time.

O bir toplam zaman kaybıydı.

After ten rounds, that’s 56 total people.

10. turda, toplam 56 kişi.

What is the total number of students?

Öğrencilerin toplam sayısı nedir?

I had dinner with a total stranger.

Tamamen yabancı biriyle akşam yemeği yedim.

What's the total amount of the bill?

Hesabın toplam tutarı nedir?

The total is approximately ten thousand dollars.

Toplamı yaklaşık on bin dolar.

Our team achieved five medals in total.

Ekibimiz toplamda beş madalyaya ulaştı.

Lunar eclipses can be total or partial.

Ay tutulmaları tam ya da kısmi olabilir.

It was a complete and total disaster.

Bu tam ve bütün bir felaketti.

Sami likes to be in total control.

Sami tamamen kontrolde olmaktan hoşlanır.

Total commitment, and always keep moving positively forwards.

Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.

How much money did you spend in total?

Toplamda kaç para harcadın?

That was a total waste of my time.

O benim bir toplam zaman kaybımdı.

The internal angles of an octagon total 1080°.

Sekizgen'in iç açılarının toplamı 1080°'dir.

Our total debts amount to ten thousand dollars.

Bizim toplam borcumuz on bin dolar tutuyor.

There will be a total solar eclipse tomorrow.

Tam güneş tutulması yarın olacak.

That would be a total waste of time.

Bu tam bir zaman kaybı olurdu.

- This is total nonsense.
- This is utterly balderdash.

Bu tamamen saçmalık.

We live in a world of total falsehood.

Biz tamamen sahte bir dünyada yaşıyoruz.

In Skura's perspective, Yanni was the total package.

Skura'nın bakış açısına göre Yanni her açıdan dört dörtlük bir erkekti.

- The total bill for drinks came up to 7000 dollars.
- We spent seven thousand dollars on drinks in total.

Biz içeceklere toplam yedi bin dolar harcadık.

Now I'm in danger of total body shut down!

Şu anda bedenim iflas etme tehlikesi altında.

total, Pepsi represents 7% of everything the country exports.

Pepsi toplamda ülkenin tüm ihracatının %7'sini temsil ediyor.

There are about ten to twenty students in total.

Toplamda yaklaşık on ila yirmi öğrenci vardır.

He ranked fourth on a total of 56 runners.

O, toplam 56 koşucu arasında dördüncü sırada yer aldı.

I'm a total stranger to things of this kind.

Bu tür şeylere tamamen yabancıyım.

What is the total amount of money you spent?

- Harcadığın para toplam ne kadar?
- Harcadığın toplam para miktarı nedir?

The total population of the country is 300 million.

Ülkenin toplam nüfusu 300 milyondur.

Its origin and purpose is still a total mystery.

Onun kökeni ve amacı hala tam bir sırdır.

In total there are 9 people in my family.

Toplam olarak ailemde dokuz kişi vardır.

Amnesia is a partial or total loss of memory.

Amnezi kısmen veya tamamen hafıza kaybıdır.

His car was a total loss from the accident.

Arabası kazada perte çıktı.

Interval twenty-one percent of the total global production of

ısı dalgaları ve şiddetli fırtınalar yıkıcı majör şiddetli kuraklık

They make up about 12.5 percent of the total population.

Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar.

The total bill for drinks came up to 7000 dollars.

İçecekler için toplam fatura 7000 dolara ulaştı.

A relationship based on total honesty is bound to fail.

Toplam dürüstlüğe dayalı bir ilişki başarısızlığa mahkûmdur.

Tom calculated that the total would be over 900 dollars.

Toplamın 900 doların üzerinde olacağını hesapladı.