Translation of "Hide" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Hide" in a sentence and their turkish translations:

Everybody hide!

Herkes saklansın.

hide and seek

saklambaç

Run and hide.

Koş ve saklan.

Hide that book.

- O kitabı gizle.
- O kitabı sakla.

We must hide!

Gizlenmeliyiz!

Hide the money.

Parayı sakla!

I must hide.

Saklanmalıyım.

We'll hide it.

Onu gizleyeceğiz.

- There's nowhere to hide.
- There's no place to hide.

Saklanacak yer yok.

- We have nothing to hide.
- We've got nothing to hide.

Hiçbir şey yakalamadık.

- Let's play hide-and-seek!
- Let's play hide and seek.

Saklambaç oynayalım.

- Everybody's got something to hide.
- Everybody has something to hide.

Herkesin saklayacak bir şeyi var.

...there’s nowhere to hide.

...saklanacak yer yoktur.

There's nowhere to hide.

Saklanacak bir yer yok.

What did you hide?

Ne sakladın?

I have to hide.

Saklanmak zorundayım.

I can hide everywhere.

Her yerde saklanabilirim.

I can't hide forever.

Sonsuza kadar saklanamam.

Let's not hide it.

Bunu gizlemeyelim.

Where did you hide?

Nereye saklandın?

We've got to hide.

Saklanmak zorundayız.

You've got to hide.

Saklanmak zorundasınız.

Why should they hide?

Onlar neden gizlenmeli?

I suggest you hide.

Gizlenmeni öneriyorum.

I had to hide.

Saklanmak zorunda kaldım.

I'll hide it somewhere.

- Onu bir yere saklayacağım.
- Onu bir yere gizleyeceğim.

I'll hide in here.

Burada saklanacağım

I tried to hide.

- Gizlenmeye çalıştım.
- Gizlenmeyi denedim.
- Saklanmaya çalıştım.

We'll hide in Egypt.

Mısır'da saklanacağız.

Where should we hide?

Nerede saklanmalıyım?

You better hide somewhere.

Saklansanız iyi edersiniz.

Don't hide behind that.

Bunun arkasına saklanma.

Don't hide in there.

Orada saklanma.

Don't hide your face.

Yüzünü gizleme.

You can't hide forever.

Sonsuza dek saklanamazsın.

Hide in the closet.

Dolaba saklan.

I will hide it.

Ben bunu saklayacağım.

He will hide it.

O bunu gizleyecek.

Tom will hide it.

Tom bunu gizleyecek.

She will hide it.

O bunu saklayacak.

Mary will hide it.

Mary onu gizleyecek.

I can hide anywhere.

Herhangi bir yerde saklanabilirim.

What did Tom hide?

Tom ne sakladı?

Why did you hide?

Neden saklandın?

Scorpions hide in cracks.

Akrepler yarıklarda saklanır.

- He tried to hide his shame.
- She tried to hide her shame.

O, utancını saklamaya çalıştı.

- Tom tried to hide his nervousness.
- Tom tried to hide his annoyance.

Tom asabiyetini saklamaya çalıştı.

Tom has nothing to hide.

Tom'un saklayacak bir şeyi yok.

I can't hide my feelings.

Duygularımı gizleyemiyorum.

Don't hide under the bed.

Yatağın altında gizlenme.

Mary has nothing to hide.

Mary'nin gizleyecek bir şey yok.

You can't hide forever, Tom.

Sonsuza kadar gizleyemezsin, Tom.

You can't hide from me.

Benden saklayamazsın.

I can't hide out forever.

Sonsuza dek saklanamam.

Are you going to hide?

Saklanacak mısın?

Tom's got nothing to hide.

Tom'un gizleyecek bir şeyi yok.

We've got nothing to hide.

Saklayacak hiçbir şeyimiz yok.

Those trees hide the landscape.

Şu ağaçlar manzarayı örtüyor.

What's Tom trying to hide?

Tom neyi saklamaya çalışıyor?

Where did you hide it?

Onu nereye sakladın?

Thanks for saving my hide.

Benim postumu kurtardığın için teşekkürler.

Tom couldn't hide his disappointment.

Tom hayal kırıklığını gizleyemedi.

There was nowhere to hide.

Saklanacak bir yer yoktu.

Everyone has something to hide.

Herkesin saklanacak bir yeri vardı.

Tom couldn't hide his feelings.

Tom duygularını gizleyemedi.

I know where to hide.

Nereye saklanacağımı biliyorum.

I've got nothing to hide.

Saklayacak bir şeyim yok.

I'm going to go hide.

Gidip saklanmayacağım.

What's Tom got to hide?

Tom'un gizleyecek neyi var?

Where did you hide them?

Nereye sakladın?

Did you hide it somewhere?

Onu bir yere gizledin mi?

There's no need to hide.

Gizlemeye gerek yok.

We have nothing to hide.

- Gizleyecek.bir şeyimiz yok.
- Saklayacak bir şeyimiz yok.

I had nothing to hide.

- Gizleyecek bir şeyim yoktu.
- Saklayacak bir şeyim yoktu.

I can't hide you forever.

Seni sonsuza dek saklayamam.

Tom had something to hide.

Tom'un saklayacak bir şeyi vardı.

We can hide in here.

Burada saklanabiliriz.

I saw her hide something.

Onun bir şey sakladığını gördüm.

Tom couldn't hide his excitement.

Tom heyecanını gizleyemedi.

Tom couldn't hide his frustration.

- Tom öfkesini gizleyemedi.
- Tom öfkesini saklayamadı.

We couldn't hide our tracks.

- İzlerimizi gizleyemedik.
- İzlerimizin üstünü örtemedik.

We have nowhere to hide.

Saklanacak hiçbir yerimiz yok.

Tom doesn't have to hide.

Tom saklanmak zorunda değil.

Tom didn't have to hide.

Tom gizlenmek zorunda değildi.

Don't try to hide it.

Onu saklamaya çalışma.

We don't have to hide.

- Saklanmak zorunda değiliz.
- Gizlenmek zorunda değiliz.

Tom couldn't hide his pain.

Tom acısını gizleyemedi.

Help me hide this money.

Bu parayı saklamama yardım et.

Tom has something to hide.

Tom'un saklayacak bir şeyi var.

You don't have to hide.

- Saklamak zorunda değilsin.
- Saklanmak zorunda değilsin.

Tom had nothing to hide.

Tom'un gizleyecek bir şeyi yoktu.