Examples of using "Haste" in a sentence and their turkish translations:
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
Acele et!
Acele işe şeytan karışır.
Bütün acelemiz boşunaydı.
Acele işe şeytan karışır.
Acele et!
İyice düşünmeden evlenirsen düşünmeye vakit bulunca pişman olursun.
Geç kalma ihtimaline karşın acele et.
Allah zaman yarattı ama insan acele etti.
O aceleyle kaçıyordu.
Aceleyle, kapıyı açık bıraktı.
Acelemle merdivenlerden aşağı düştüm.
Akşam yaklaşırken gezginler acele etti.
İki hat şeklinde formasyon alıp Ebro'ya doğru aceleyle yelken açıyorlar.
Acele ile yazıldığı için kitabın birçok hatası var.
Acelen olduğunda bu tür bir şey olabilir.
Buradan aceleyle ayrıldı.
- O acele ile basıldığı için, kitabın bir sürü baskı hataları var.
- Alelacele basıldığı için kitapta birçok baskı hatası var.
Bu mektup büyük bir aceleyle yazıldı ve birçok hata içerir.
Kompozisyonu aceleyle yazdım, bu yüzden hatalarla dolu olmalı.
Bu ders kitabının, aceleyle basıldığı için, bir sürü hatası var.
Ben ilk otobüse zamanında yetişmek için aceleyle kahvaltı yaptım.