Examples of using "Gotten" in a sentence and their turkish translations:
Onlar tembelleşti.
Neler olmuş sana böyle?
Hava karardı.
Şişmanladın.
Daha iyi oldu.
Daha da kötü oldu.
Daha iyi oldun.
Bu daha kolay oldu.
Ben acıktım.
Biz evlenmeliydik.
O da yaşlandı.
Az önce eve geldim.
Kesinlikle daha güçlü oldun.
Suç kötüleşti.
Seninkini aldın mı?
Tom şişmanladı.
O şişmanladı
- Onun nesi var?
- Ona ne oldu böyle?
Çok daha iyi oldum.
Ben tekrar boşandım.
Ben kaybolduğunu düşündüm.
Asla boşanmamalıydım.
Daha erken kalkmalıydın.
Buraya daha önce gelmeliydik.
Daha erken kalkmalıydık.
Gerçekten yaralanabilirdin.
Tom bir uyarı almalıydı.
Bir bilet almalıydım.
Tom karıştırılmamalıydı.
Bence Tom kaybolmuş olabilir.
Neredeyse her şey daha iyi hale geldi.
Tom kaçmış olabilir.
Henüz ödeme yapmadım.
Neler olmuş sana böyle?
Neler olmuş sana böyle?
- Bıçağım köreldi.
- Bıçağım körelmiş.
Artık işler iyileşti.
Tom'un Fransızcası iyileşti.
Ben kazanmaya alıştım.
Ben buna alıştım.
Dahil olmamalıydım.
Paran ödendi mi?
İstediğin her şeyi aldın.
Tom'un annesi yeniden evlendi
Ne olmuş sana böyle?
Tom nihayet buraya geldi.
Tom kısa süre önce evlendi.
Tom buraya yeni geldi.
Boşanmamalıydım.
Ben iyileştim.
Seni bu kadar üzen şey ne?
Tom soğuk algınlığını atlatmış olmalı.
Tom'un kaybolduğunu sandım.
Keşke evlenmeseydim.
Buraya daha erken gelmem gerektiğini biliyorum.
Birden daha keşifçi bir hâl almadık.
Kaç kez izlendim?
Haksız kazançlar kısa ömürlüdür.
Hava karardı.
Biz ona henüz gelmedik.
Tom güvenini geri kazandı.
Hava daha da soğumuş gibi görünüyor.
Asla aşırı hız cezası almadım.
Çok kızmamalıydım.
Ben acıktım.
- Kendimizi neyin içine soktuk?
- Kendimizi neye bulaştırdık?
Tamamen kontrolden çıktı.
Kesinlikle Fransızcada daha iyi oldun.
- Büyükannem çok yaşlandı.
- Anneannem çok yaşlandı.
- Babaannem çok yaşlandı.
Bu iklime alıştım.
Onlar kesinlikle çok daha iyi oldular.
Beni neye bulaştırdın?
Sonunda soğuk algınlığımı atlattım.
Yalnız yaşamaya alıştım.
Belki evlenmemeliydik.
Haksız kazançların kimseye faydası olmaz.
Tom çok daha iyi oldu.
Tom oldukça iyileşti.
Biz bunda oldukça iyi olduk.
Tom elbiselerini kirletti.
Onu büyük ölçüde aştım.
Tom her yıl daha iyi duruma geldi.
Ben şişmanladım.
Kendimi tekrar belaya bulaştırdım.
Tom asla terfi ettirilmemeliydi.
O son zamanlarda zayıflamış görünüyor.
Tom'un Fransızcası çok daha iyi oldu.
Tom satrançta daha iyi oldu.
Doktor henüz buraya gelmedi.
Gerçekten sıcak oldu, değil mi?
Daha önce burada olmayı diledim.
Henüz vizemi almamıştım.
Bunu yapmada daha iyi oldum.
Tom yüzmede daha iyi oldu.
Kokuya alıştım.
Gürültüye alıştım.
Tom'un Mary'nin üstesinden geldiğini düşündüm.
Bu sabah daha erken kalkmalıydım.
Belki bir büyüğünü almalıydın.