Examples of using "You've" in a sentence and their turkish translations:
Sen kazandın!
İstediğin her şeyi aldın.
Onu yaptın!
Çabuk öğrendin.
Sen her şeyi mahvettin.
Değiştiniz.
Sen başarısız oldun.
Sen yanlış anladın.
Büyüdünüz.
Sen denedin.
- Sen kazandın.
- Siz kazandınız.
Zaten yeterince yaptın.
Sen onun kalbini kazandın.
Kahvenizi döktünüz.
Sen onu zaten söyledin.
Şaka yapıyor olmalısın!
Aptal yerine konuldun.
- Siz açığa alındınız.
- Siz uzaklaştırıldınız.
Onu çok abarttın.
Senin yerin belirlendi.
Şişmanladın.
Beni incittin.
Sen kovuldun.
Sen delirdin.
Beni kaybettin.
Daha iyi görünüyordun.
Sen onu kaybettin.
Bir şeyi dahil etmedin.
Nasılda büyüdün!
Aldatıldın.
Geri geldiniz?
Sen oradaydın.
İraden var.
Özlendiniz.
Sen onu gördün.
Kendini rezil ettin.
Kendini geride bıraktın.
Tom'u allak bullak ettin.
- Çoktan unutmuşsun.
- Çoktan unutmuşsundur.
- Zaten unutmuşsun.
Buna sahipsin.
Şişmanlamışsın!
Sen unutuldun.
Tom'u yendin.
Sen onu korkuttun.
Sen onu korkuttun.
Zayıfladın.
Sen beni korkuttun.
Kazandın gibi davran.
Sen hiçbir şeyi başarmadın.
Senin beynin yıkanmış.
Senin suçun kanıtlandı.
Rütben indirildi.
Uyuşturuldun.
Yararlıydın.
Bir hastalığa bulaştırıldınız.
Size ödeme yapıldı.
Şartlı tahliye oldun.
Sen soyuldun.
Sen seçildin.
Size söylendi.
Sen eğitildin.
Bana ihanet ettin.
Beni ikna ettin.
Beni yendin.
Yeterince yaptın.
Bunu kazandın.
Onu buldun.
Bir şey buldun.
Tom'u korkuttun.
Şirketin var.
Mektubunuz var.
Bana sahipsin.
Senin bir taneye sahipsin.
Kıdemin var.
Yeteneklerin var.
Cesaretin var.
Zamanın var.
Kırışıklıkların var.
Daha iyi oldun.
Neredeyse hiç değişmedin.
Sen her şeyi kaybettin.
Gelişme kaydettin.
Hiç kaybolmadın.
Sen açıkça olgunlaştın.
Sen gerçekten değiştin.
Yeterince riske ettin.
Yeterince söyledin.
Yeterince gördün.
Daha kötüsünü gördün.
Sen yeterince acı çektin.
Yeterince yaşadın.
- İyi seçtin.
- İyi seçtiniz.
Kesinlikle geliştirdin.