Examples of using "Front" in a sentence and their turkish translations:
Ön tarafı izle.
- Gözler ileri, lütfen.
- Gözler önde, lütfen.
Öndeki nedir?
Ön kapıda biri var.
en azından ön -
Önde oturalım.
Ön kapıyı kullanın.
Ön kapı yok.
Ön kapıda birisi var.
Tom'un arabası önde park edilir.
Tom önde.
Önümde durma.
Ön kapı kilitli kaldı.
Önünde ne var?
George, gazetelere manşet oldu
Tom ön kapının kilidini açtı.
Bir sürücü ön koltukta oturdu.
Ön taraftan çıkma.
Tom ön kapının kilidini açtı.
Ön kapıyı kilitledim.
Benim ön dişim düştü.
- Ön koltukta oturun.
- Ön koltuğa binin.
Tom ön kapıyı açtı.
Sen ön sayfayı yaptın.
Biz önde oturduk.
Tom ön kapısına baktı.
Ben ön tarafta bekliyor olacağım.
Sizinle önde tanışacağız.
Ön kapı açıktı.
Ön kapı kilitli.
- Ön kapı hızla açıldı.
- Sokak kapısı pat diye açıldı.
Önüne bak.
Ön kapı açılmayacak.
Ön frenler çalışmıyor.
Tom önde bekliyor.
Önde oturalım.
Ön kapıyı kilitledim.
Onlar ön çalışma masasına yaklaşıyorlar.
Hadi öne yakın oturalım.
Arabam önde parketti.
Tom önde oturdu.
Ben önde oturdum.
Tom'un ön kapısı açıktı.
Sami'nin ön kapısı kilitliydi.
Öne oturduk.
Tom Mary'nin önünde duruyordu.
Tiyatronun önünde buluşalım.
Kapa çeneni! Onun önünde değil!
Tom herkesin önünde Mary'yi öptü.
Bunu herkesin önünde yaptım.
Zorla öne geçmeye çalışıyor.
ve düşmanın önündeki her şeyi yok etti.
Ön kapıyı kilitli bulduk.
O, önümde oturdu.
O, ön kapıyı dikkatlice kapattı.
Lütfen öne doğru ilerleyin.
O benim önümde durdu.
Tom, Mary'nin önünde durdu.
Ön kapının çarptığını duydum.
Tom önümde oturdu.
Ön sırada oturalım.
Tom ön bahçesindeki çimleri biçiyor.
Tom ön kapıdan girdi.
Arabam önde park edilir.
Tom ön kapıyı açık bıraktı.
Sadece benim önümde kal.
Tom ön koltuğa atladı.
İleri bak, lütfen.
Tom ön kapıdan daldı.
Tom ön kapıyı çaldı.
Ben ön kapıda olacağım.
Ön koltuktaydım.
Sol ön lastik düşük görünüyor.
Dışarıda ön tarafta park edilmiş bir BMW var.
Ben fırının önündeyim.
Evimizin bir ön bahçesi var.
Ön kapı sonuna kadar açıktı.
Ön kapıdan geldim.
Tom ön kapıdan ayrıldı.
Tom ön kapıdan dışarı çıktı.
Tom Mary'nin önünde oturdu.
Vay, sen ön sayfadasın!
Ön kapı zilinin çaldığını duydum.
Hayat senin önünde uzanıyor.
Tom ön pencereden dışarıya baktı.
Paul Jack'in önünde oturuyor.
- Batı Cephesinde yeni bir şey yok.
- Batı Cephesi'nde yeni bir şey yok.
"Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok"
Tom ön sıraya oturdu.
Tom önde oturmayı seviyor.
Tom ön kapının çarptığını duydu.
Tom önümde duruyordu.