Translation of "Sit" in Turkish

- Sit.
- Sit!

Otur!

- Sit down!
- Sit down.

Otur!

- Sit down, please.
- Please sit down.
- Please sit.

Lütfen otur.

- Sit there.
- Sit down there.

Oraya otur.

- Please sit down.
- Please sit down!

Lütfen otur!

- Sit down, please.
- Please sit down.

- Lütfen yerine otur.
- Lütfen otur.
- Lütfen oturun.

- Could we sit?
- Can we sit down?
- Could we sit down?

Oturabilir miyiz?

- If you want to sit down, sit down.
- If you need to sit down, sit down.

Oturmak istiyorsan, otur.

Sit comfortably.

Rahatça oturun.

Sit still.

Kıpırdamadan otur.

Sit here.

Buraya otur.

Sit there.

Otur orada.

Please sit.

Lütfen otur.

- Sit down with me.
- Sit with me.

Benimle otur.

- Let us sit down.
- Let's sit down.

Oturalım.

- Sit down, please.
- Please have a seat.
- Please sit down.
- Sit down, please!

Oturun, lütfen.

If you want to sit down, sit down.

Oturmak istiyorsan, otur.

- I'll sit with him.
- I'll sit with her.

Onunla oturacağım.

Come, boy, sit down. Sit down and rest.

Gel, çocuk, otur. Otur ve dinlen.

Sit beside me.

Yanımda otur.

Let's sit down.

Oturalım.

Here, sit down.

Buraya oturun.

Let's sit tight.

Kımıldamadan oturalım.

Please sit still.

Lütfen sessiz otur.

Sit near here.

Buraya yakın oturun.

Sit over there.

Oraya otur.

You sit here.

Sen burada otur.

Sit down, Kate.

Otur, Kate.

Sit with me.

Benimle otur.

Come sit down.

Gel otur.

Could we sit?

Oturabilir miyiz?

Just sit there.

Sadece orada otur.

Just sit tight.

Sadece sabırlı ol.

Now sit down.

Şimdi otur.

Sit back down.

Otur.

Sit by me.

Yanıma otur.

Sit down now.

Şimdi otur.

Sit right there.

Orada otur.

Sit down, Tom.

Otur Tom.

Sit here, please.

Buraya otur lütfen.

Sit up straight.

Dik oturun.

No, sit down.

Hayır, otur.

Please sit here.

Lütfen burada oturun.

Let's sit here.

Buraya oturalım.

Let's sit together.

Beraber oturalım.

- You may sit anywhere you want to.
- You may sit anywhere you want.
- You may sit anywhere you want to sit.

İstediğiniz herhangi bir yere oturabilirsiniz.

- Can I sit with him?
- Can I sit with her?

Onunla oturabilir miyim?

- Can I sit with you?
- Can I sit with her?

Onunla oturabilir miyim?

You sit here, Tom, and you sit over there, Mary.

Sen buraya otur Tom ve sen oraya otur Mary.

Sit near at hand.

Otur şöyle yamacıma.

Sit at the table.

Masaya oturun.

Where should I sit?

Nerede oturmam gerekiyor?

Don't sit upon it.

Bunun üzerine oturmayın.

Can I sit down?

Oturabilir miyim?

Can I sit here?

Buraya oturabilir miyim?

Can I sit there?

- Orada oturabilir miyim?
- Oraya oturabilir miyim?

You may sit down.

Oturabilirsin.

Where do I sit?

Nerede oturuyorum?

Can you sit up?

Oturabilir misin?

Go on, sit down.

Haydi, otur.

Come, sit by me.

Gel, yanımda otur.

Can we sit here?

- Burada oturabilir miyiz?
- Buraya oturabilir miyiz?

Shall we sit here?

Burada oturalım mı?

Shall we sit down?

Oturalım mı?

That's where I sit.

Bu oturduğum yer.

Let's sit up front.

Önde oturalım.

Just sit down, Tom.

Sadece otur, Tom.

Just sit and relax.

Sadece otur ve dinlen.

You should sit down.

Oturmalısın.

You can't sit there.

Orada oturamazsın.

Let's sit over there.

Orada oturalım.

You'd better sit down.

Otursan iyi olur.

Sit back down, please.

Lütfen geri otur.

Tom couldn't sit still.

Tom sakin oturamadı.

Perhaps you should sit.

Belki oturmalısın.

Sit a little straighter.

Biraz daha dik otur.

Sit back and listen.

Arkanıza yaslanın ve dinleyin.

You can sit here.

Buraya oturabilirsin.

Let's sit down here.

Burada oturalım.

Tom wouldn't sit down.

Tom oturmadı.

We should sit down.

Oturmalıyız.

Come sit with us.

Gel bizimle otur.

We must sit down.

Biz oturmalıyız.

Sit wherever you like.

İstediğin yere otur.

I said sit down.

Otur dedim.

I'll sit over there.

Orada oturacağım.

I'll just sit here.

Sadece burada oturacağım.

I'll sit with Tom.

Tom ile oturacağım.

Come sit by me.

Gel yanımda otur.

Come and sit down.

- Gel ve otur.
- Gel. Otur.

May I sit down?

Oturabilir miyim?

May I sit here?

Ben burada oturabilir miyim?

Please don't sit there.

Lütfen orada oturma.

Don't just sit there.

Sadece orada oturma.