Examples of using "Fossils" in a sentence and their turkish translations:
Tom fosillerle ilgileniyor.
Paleontologlar fosil arıyorlar.
Van Horne, çocukken fosil topladı.
Şehir, müzelerindeki fosilleriyle ünlüdür.
Tüplü dalgıçlar suyun altında altın paralar, antik kalıntılar, soyu tükenmiş hayvanların kalıntıları dahil birçok ilginç şeyler buldu.