Examples of using "Pushing" in a sentence and their turkish translations:
İtmekten vazgeç.
Beni zorluyorsun.
Otuzuna yaklaşıyorsun.
Tom itmeye devam etti.
Elliye merdiven dayadı.
Bastırmaya devam ettim.
herkesin itip kakması yüzünden
Beyninizi zorlamışsınız demektir
Şansını zorluyorsun.
Tom otuza merdiven dayıyor.
Biz sadece itmeye devam ettik.
- Tom beni zorluyordu.
- Tom beni itiyordu.
Pekâlâ, buradan arazinin içine giriyoruz.
Pekâlâ, buradan arazinin içine giriyoruz.
Tom zarfı itiyor.
Öbür düğmeye basmayı dene.
Anne, Tom beni itmeye devam ediyor.
Beni arkadan itmeyi bırak.
Ben onların arabasını itmiyorum.
iki levhanın birbirini ittirmesi veya birinin diğerini ittirmesi sonucu
Onlar bana ödeme için bastırıyorlar.
Bence Tom'un yaşı otuza yakındır.
Herkes itiyordu, kaçmaya çalışıyordu.
Vin Diesel şınav çekerken kendini yukarıya çekmez, dünyayı aşağıya iter.
Lejyonerler, Kartaca kuvvetlerini geri ittirmeye başlıyorlar.
Gereksiz riskler almak şansını zorluyor!
Sekreterim terfî için sıkıştırıyor.
ve kendimi her gün çalışmak için zorladıktan sonra,
Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,
Arabayı sırayla itmek zorunda kaldılar.
bir jet motoru asteroit'in rotasını iterek değiştirecektir. '
İkisini tek bir yöne iten faktörler vardı
Tom'un kaldırımdan aşağı bir bebek arabası ittiğini gördüm.
Bugün lokomotif, trendeki vagonları itiyor.
Tom titrek bir alışveriş arabası iterek bakkala dalıverdi.
Bu yüzden lütfen kartlardan birini bana doğru ittiğinizi hayal edin.
Hannibal tepeden aşağı doğru hızlıca gelirken Kartacalı askerler de eş zamanlı olarak onları tepeden sürükledi.
daha sonra, 7.000 Rus esirinin alınmasına yardım etmek için süvarilerle birlikte ilerlemeye başladı.
Bu mezgitleri kuzeye gitmeye ve daha soğuk bölgeleri aramak için
Sonraki on yılda Türkiye ekonomik olarak büyümeye devam etti ancak Erdoğan
Kelimeleri cümlenin başına doğru geri itme sayesinde, sonda sadece onlardan ikisi kaldı: Mary, Tom.
- Tom'un fikirlerini bana dayatmasından bıktım.
- Tom'un düşüncelerini bana empoze etmesinden yıldım.
- Tom'un düşüncelerini bana dikte etmesinden usandım.
- Tom'un fikirlerini bana zorla benimsetmek istemesinden yoruldum.