Examples of using "Drastic" in a sentence and their turkish translations:
Zor zamanlar sert önlemler gerektirir.
Sert zamanlar sert önlemler gerektirir.
Etkili bir şey yapmalıyım.
Biz etkili bir gelişme yaptık.
Durum sert önlemler gerektiriyor.
O zamandan beri şiddetli değişiklikler gördük.
Böyle güçlü ekonomik büyüme sürdürülemez.
Hükümet sıkı bir meclis reformuna girişti.
Tom'un sert bir şey yapacağını düşünüyorum.
Sert ve dramatik bir değişimle karşı karşıyayız biliyoruz.
TV'nin icadı günlük hayatımızda köklü bir değişime neden oldu.
Virüsün daha fazla yayılmasını engellemek için ciddi tedbirler alınmalı.