Examples of using "Dock" in a sentence and their turkish translations:
Tom rıhtımda.
Tom rıhtımdan atladı.
Konstantinopolis, Symrna ve Cenevre limanlarını kullanacaklardı.
Tom iskelede güneş banyosu yapıyordu.
Kız limana bakıyordu.
Rıhtımda otururken bir gün
Dev tanker az önce rıhtımdan ayrıldı.
Dev bir tanker rıhtımdan ayrıldı.
Mühendisler yeni rıhtım için planları hazırladılar.
Tom rıhtıma oturmuş, yüzen çocuklara bakıyordu.
Rıhtıma bağlanmış birkaç balıkçı teknesi var.
Tom genellikle iskeleden balık tutar ama bazen kıyıdan balık tutar.
Tom sadece rıhtımda oturmaktan ve martıları izlemekten hoşlanıyor gibi görünüyor.
Tom teknesini iskeleye bağladı.
Tom rıhtımda ayaklarını suya sarkıtarak oturmayı sever.
İki uzay aracını kenetlemek ve çıkarmak için NASA'nın yeni pilotlama teknikleri icat etmesi ve bunları kusursuz bir şekilde
Tom gün batımına bakarken rıhtımda tin whistle çalarak oturmayı sever.