Examples of using "Huge" in a sentence and their turkish translations:
O, kocamandı.
Büyük bir avantaj.
- Bu çok büyük.
- O kocaman.
- Bu kocaman.
- Bu hayvani.
- Bu büyük bir hata.
- Bu çok büyük bir hata.
- O büyük bir hata.
Bu kocaman.
Tom iriydi.
O kocamandı.
Tom çok iri.
Büyük olacak.
Rusya çok büyük.
verecekleri büyük bir haber vardı.
çok büyük cezalar veriyor
çok büyük cezalar veriyorlar
bir keşiften bahsediyoruz.
Mary'nin kocaman göğüsleri var.
O hayvan kocaman!
O çok büyük bir organ.
Talep çok büyük.
O büyük bir ödül.
O kocaman.
Bu bodrum büyük.
- Tom'un telefonu kocaman.
- Tom'un telefonu büyüktür.
Göçük büyük.
Bu yer çok büyük.
Şebeke çok büyük.
- Bu bina kocaman.
- Bu bina çok büyük.
Onun büyük borçları var.
O büyük bir fırsat.
Sorun kocaman.
Tom kocaman bir adam.
Bu büyük bir görev.
O büyük bir başarı.
Bu büyük bir meydan okuma.
Bu çok büyük bir sorumluluk.
Bu çok büyük bir endişe.
Büyük bir kumardı.
Çukur kocaman görünüyor.
Bu çok büyük bir rakamdır.
Bu büyük bir anlaşma.
Tom'un gözleri kocamandır.
Ne büyük bir kayıp.
Bu çok büyük bir anlaşma.
Bu büyük bir rahatlama.
Bu çok büyük bir hata.
O oldukça büyüktü.
Bizler büyük pısırıklardık.
Büyük kayıplarımız vardı.
Bu kötüleşebilir.
Maliyet büyüktü.
O yer büyüktü.
Büyük bir skandal oldu.
Bu çok büyük bir kütüphane.
Şu televizyon çok büyük.
Sen kocaman bir adamsın.
Suaygırlarının kocaman ağızları var.
Suaygırları kocaman hayvanlardır.
Suaygırları kocaman memeli hayvanlardır.
Ne büyük bir köpek!
Tom yarıla yarıla güldü.
Büyüktü.
Çok büyük bir eksiklik var.
Büyük bir kireç taşı tepe
Senin köpeğinin büyük pençeleri var!
Büyük bir köpeğim var.
Büyük bir hata yaptın.
Tokyo büyük bir şehir.
Büyük bir patlama vardı.
Tom büyük bir hata yaptı.
O büyük bir hataydı.
Büyük bir sorunum var.
Büyük bir hata yaptım.
Bu büyük olacak.
Vay, bu sıra çok büyük!
Brezilya büyük bir ülke.
Çok büyük bir akşam yemeği yedik.
Çok büyük bir dövüş yaptık.
Tanrım, bu yer kocaman!
Büyük bir iyiliğe ihtiyacım var.
O büyük bir hata yaptı.
Can sıkıntısı çok büyük bir sorundur.
Çok büyük bir patlamaydı.
Bu büyük bir rahatlamaydı.
O büyük bir katliamdı.
Bu büyük bir ev.
Bu büyük bir onur.
Bu büyük bir rahatlamaydı.
Bu büyük bir kayıp.
Bu büyük bir gelişme.
Büyük bir artış oldu.
O büyük bir projeydi.
Bu bir büyük maliyet tasarrufu.
Bu büyük bir değişiklikti.
Onun büyük bir egosu var.
Benim büyük bir yelkenlim var.
Bu büyük bir hayal kırıklığıydı.
Bu büyük bir anlaşmaydı.