Examples of using "Disadvantages" in a sentence and their turkish translations:
Bunun çok dezavantajları var.
Her iki türün avantajları ve dezavantajları var.
Kent yaşamının avantajları ve dezavantajları vardır.
Bu prosedürün avantajları ve dezavantajları vardır.
Dezavantajları neler?
Her kategori kendi artılarını ve eksilerini içeriyor.
Erkeklerin de bir dizi özgün dezavantajı var
Diğer taraftan, bazı dezavantajları var.
Televizyonun da bazı dezavantajları olduğu doğrudur.
Şehir yaşamının hem avantajları hem de dezavantajları vardır.
Karar vermeden önce avantajlar ve dezavantajlar üzerinde düşünün!
Güzel olmanın olumsuz yanları var.
Tüm yazı sistemlerinin avantajları ve dezavantajları vardır.
Yalnız yaşamanın dezavantajlarından biri senin konuşacak hiç kimseye sahip olmamandır.
Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
Bu yöntemin avantajları ve dezavantajları vardır.