Examples of using "Crosses" in a sentence and their turkish translations:
Köprü, körfezi geçiyor.
Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.
Bir transatlantik gemi okyanusları aşar.
Her sabah tren hatlarını geçer.
Kiliseler haritada haçlarla belirlenir.
Demiryolu bu noktada yolu geçer.
Tom haftada en az bir kez bu köprüden geçer.
Onun, caddeyi geçerken çok dikkatli olması gerekir.
Tom her sabah işe giderken demiryolu raylarını geçer.
Ancak tüm oyların verilmesi gerekmiyor. Daha az çapraz yapmak tamamen iyidir.
Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.
Çapraz liste yalnızca bir kez atanabilir. Seçim işçileri listede iki haç bulursa
Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.