Examples of using "Railway" in a sentence and their turkish translations:
Trans-Sibirya Demiryolu dünyanın en uzun demiryoludur.
Tom bir demiryolu çalışanıydı.
Bir demiryolu inşa etmek için sözleşme yaptık.
Tren istasyonunda oturuyorum.
Onun babası bir demiryolu işçisi.
Onun babası demiryolunda çalıştı.
Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
Dünyanın ilk yeraltı demiryolu Londra Metropolitan Demiryoluydu. 1863'te açıldı.
Yeni demiryolu henüz tamamlanmış değildir.
Bir tren kazasında yaralandı.
Demiryolu işçilerinin kendi özel terminolojileri var.
Bu otobüs bütün demiryolu geçitlerinde durur.
Tren tren istasyonunda.
Demiryolu bu noktada yolu geçer.
Tom eski tren istasyonuna yakın yaşamaktadır.
Trans-Sibirya Demiryolları 1916'da tamamlandı.
Trans-Sibirya Demiryolları, Moskova ile Vladivostok'u birbirine bağlar.
Tokyo İstasyonunda demiryolu kazası nasıl oldu?
Haritadaki kırmızı hat bir demiryolunu temsil ediyor.
Harita üzerindeki kırmızı çizgiler demiryolu hatlarını temsil eder.
Tren istasyonuna gitmek için doğru yol bu mu?
Terk edilmiş tren istasyonun perili olduğu söyleniyor.
Bir demir yolu köprüsü zaten nehir üzerinde inşa ediliyor.
Tren istasyonundan ayrılırken bir adam gördüm.
Bu tramvay, şehir merkezini tren istasyonuna bağlar.
İki şehir arasında yeni bir demiryolu köprüsü inşa edilecek.
Tren istasyonuna giderken öğretmenimle karşılaştım.
Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen.
Demiryolu istasyonu nerede?
Ben Paris'te tren istasyonundayım. Beni almaya gelecek misin?
İstasyonda bir serseri gördüm.
Demiryolu istasyonu nerede?
Tren istasyonu nerede?
Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz.
Mary ve ailesi bizi uğurlamak için tren istasyonuna geldiler.