Translation of "Map" in Turkish

- Here is the map.
- Here's the map.

İşte harita.

Where's the map?

Harita nerede?

- It's not on the map.
- It isn't on the map.

O haritada değil.

Fold up the map.

Haritayı katlayın.

We need a map.

Bir haritaya ihtiyacımız var.

I forgot the map.

Ben haritayı unuttum.

Give me the map.

Haritayı bana ver.

I need a map.

Bir haritaya ihtiyacım var.

I've drawn a map.

Bir harita çizdim.

This isn't a map.

Bu bir harita değil.

I have the map.

Haritam var.

Look at your map.

Haritana bak.

Let's check the map.

Haritayı kontrol edelim.

Hand over the map!

Haritayı ver!

Tom unfolded the map.

Tom haritayı açtı.

Look at the map.

Haritaya bak.

Tom has a map.

Tom'un haritası var.

I remember this map.

Bu haritayı hatırlıyorum.

This is a map.

Bu bir harita.

This map is worthless.

Bu harita değersiz.

I have a map.

Bir haritam var.

Where is the map?

Harita nerede?

Let's see that map.

O haritayı görelim.

We have a map.

- Bizde bir harita var.
- Haritamız var.

Tom needs a map.

Tom'un bir haritaya ihtiyacı var.

- I handed a map to him.
- I handed him a map.

Ona bir harita verdim.

- Tom showed the map to Mary.
- Tom showed Mary the map.

Tom haritayı Mary'ye gösterdi.

- I faxed a map to him.
- I faxed a map to her.

Ona bir harita faksladım.

- Where can I get a map?
- Where can I buy a map?

Nereden bir harita alabilirim?

Google pulled out the Map.

Google Haritayı çıkardı.

This map is another event.

Bu harita başka bir olay.

Just look at this map.

Şu haritaya bakın (trakyayı unutmuşlar aq)

He painted the map blue.

Haritayı maviye boyadı.

Let's look at the map.

Haritaya bakalım!

Finland is on the map.

Finlandiya haritada.

Do you have a map?

Bir haritan var mı?

Scientists can map a trajectory

bilim adamları bir yörüngeyi haritalandırabilir

Tom looked at the map.

Tom haritaya baktı.

Tom pulled out a map.

Tom bir harita çıkardı.

Tom referred to the map.

Tom haritaya baktı.

Tom left us this map.

Tom bize bu haritayı bıraktı.

I'd like a city map.

Ben bir şehir haritası istiyorum.

Does anyone have a map?

Herhangi birinin haritası var mı?

The tourist unfolded his map.

Turist haritasını serdi.

This is a road map.

Bu bir yol haritası.

Here I have the map.

İşte, haritaya sahibim.

I looked at the map.

Haritaya baktım.

Sami screenshot a Google map.

Sami bir Google haritasının ekran görüntüsünü aldı.

Tom found an old map.

Tom eski bir harita buldu.

- There is a map on the wall.
- There's a map on the wall.

Duvarda bir harita var.

- What's the scale of this map?
- What is the scale of this map?

Bu haritanın ölçeği nedir?

- There is a map on the desk.
- There is a map on the table.

Masanın üstünde bir harita var.

He added this to Google Map.

Bunu Google Harita'ya ekledi.

I'd like a bus route map.

Ben bir otobüs güzergahı haritası istiyorum.

Take a look at this map.

Bu haritaya bir göz at.

Where can I get the map?

Nerede harita alabilirim?

Do you have a subway map?

Bir metro haritan var mı?

A map is available upon request.

İstek üzerine bir harita mevcuttur.

Where can I buy a map?

- Nerede harita alabilirim?
- Nereden bir harita satın alabilirim?

This road map is very useful.

Bu yol haritası çok yararlı.

I forgot to bring the map.

Haritayı getirmeyi unuttum.

A map helps us study geography.

Bir harita bizim coğrafya çalışmamıza yardım eder.

Tom is looking at the map.

Tom haritaya bakıyor.

I'd like to buy a map.

Bir harita satın almak istiyorum.

May I have a road map?

Bir yol haritası alabilir miyim?

I faxed a map to Tom.

- Tom'a bir harita faksladım.
- Tom'a bir harita belgeçledim.

I'll draw a map for you.

- Senin için bir harita çizeceğim.
- Sizin için bir harita çizeceğim.

Dan handed the map to Linda.

Dan haritayı Linda'ya uzattı.

Tom handed the map to Mary.

Tom haritayı Mary'ye uzattı.

This place isn't on the map.

Bu yer harita üzerinde değil.

This road isn't on the map.

Bu yol haritada değil.

I am looking at the map.

Haritaya bakıyorum.

I need a more detailed map.

Daha ayrıntılı bir haritaya ihtiyacım var.

I faxed a map to them.

Onlara bir harita faksladım.

No, we don't have a map.

Hayır, bizim bir haritamız yok.

You'll find this map very useful.

Bu haritayı çok faydalı bulacaksın.

Here's a big map of Germany.

İşte Almanya'nın büyük bir haritası.

Locate Puerto Rico on a map.

Bir haritada Porto Riko'nun yerini bulun.

The map is on the wall.

Harita duvarda.

Would you draw me a map?

Bana bir harita çizer misin?

Please show me on the map.

Lütfen bana haritada göster.

This is a map of Boston.

Bu bir Boston haritası.

This is a map of Australia.

Bu bir Avustralya haritası.