Examples of using "Cricket" in a sentence and their turkish translations:
Cırcırböceği cırlar.
Beyzbol kriketten farklıdır.
Tom, mükemmel kriket oyuncusudur.
Kriket hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Kriket beceri gerektiren bir oyundur.
- Amcam amatör bir kriket oyuncusudur.
- Dayım amatör bir kriket oyuncusudur.
Yarın bir kriket maçım var. Bana şans dile.
Yeni kriket sopamın kırılmaz olduğundan oldukça eminim.
Tıpkı Amerikalıların Beyzbolu sevdiği gibi, İngilizler kriketi severler.
Popülerliklerine rağmen, kriket ve duvar tenisi Olimpik sporlar değildir.
Tom yetenekli bir kriket oyuncusudur.
Kriket, uzun notaları söyleyebilen iyi bir şarkıcıdır.
Baksanıza, yakalanmış bir cırcır böceği bile var, gördünüz mü?
Dün gece, bahçede cıvıl cıvıl öten bir cırcır böceği duydum. Sonbahar yaklaşıyor, değil mi?
Tom, John'un niçin cırcır böceği izlemekten asla hoşlanıyor gibi görünmediğini Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.