Examples of using "Coronavirus" in a sentence and their turkish translations:
Koronavirüs de geçecek.
Yeni koronavirüs çok bulaşıcı.
Türkiye'deki ilk koronavirüs vakası tespit edildi.
Trump korona virüsüne "Çin virüsü" diyor.
Koronavirüs, sıradan bir gripten daha yavaş yayılır.
Korona virüsü havada asılı kalmıyor.
koronavirüs önlemleri çatısında uzaktan eğitime başlandı
devlet böyle koronavirüs gibi şeylerle uğraşırken
…koronavirüs yüzünden her biri Amerika’daki tesislerini geçici olarak kapatıyor.”
Peki, Covid-19, koronavirüsün neden olduğu hastalık?
Bir virüs böyle görünür örneğin koronavirüsü.
- Yaşı yüksek olanların koronadan ölme ihtimali daha yüksek.
- Yaşlıların korona virüsünden dolayı hayatlarını kaybetme ihtimalleri daha fazla.
Koronavirüs alacağınız tedbirlerden daha güçlü değildir.
Tom üzerime öksürdü. Umarım koronası yoktur.
Cezayir, halkı korona virüsünden korumak için okulları kapattı.
Tüm dünya gibi ülkemiz de Koronavirüsle mücadele ediyor.
Çok basit önlemlerle Koronavirüs'ün yayılmasını engellemek mümkün.
Çin'de başlayan ve tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını, Avrupa'dakiler başta olmak üzere birçok büyük şehri etkiledi.
Los Alamos Ulusal Laboratuvarı'ndaki bilim insanları tarafından yürütülen yeni bir çalışmada, dünya çapında hüküm süren yeni bir koronavirüs türünün önceki sürümlerden daha hızlı yayıldığı keşfedildi.