Translation of "Spreads" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Spreads" in a sentence and their turkish translations:

He spreads negativity.

- Olumsuzluk yayıyor.
- Negatiflik yayıyor.

The butter spreads easily.

Yağ kolayca sürülür.

As the virus spreads rapidly

virüs hızla yayılırken

This disease spreads like wildfire.

Bu hastalık kontrolsüz yangın gibi yayılıyor.

Settles in your body develops and spreads

vücuduna yerleşiyor gelişiyor ve yayılıyor

This flower spreads its petals at night.

Bu çiçek, yapraklarını geceleyin yayar.

That's because the light spreads out, it scatters.

Çünkü ışık yayılırken dağılır.

She succumbs to the disease because it spreads

Hastalığa yenilme nedeni, hastalığın

A network of railroads spreads all over Japan.

Bir demiryolu ağı tüm Japonya'yı sarar.

Coronavirus spreads more slowly than an ordinary flu.

Koronavirüs, sıradan bir gripten daha yavaş yayılır.

Come to yourself now. This virus spreads very fast.

Kendinize gelin artık. Çok hızlı yayılıyor bu virüs.

Ebola spreads from person to person through bodily fluids.

Ebola vücut sıvıları yoluyla insandan insana yayılır.

[Bear] This was a great choice. Crawling spreads your weight more evenly

Harika bir seçimdi. Sürünmek, ağırlığınızın eşit dağılmasını sağlar

As word of Hannibals victory spreads, Gallic tribes send emissaries to pledge their support.

Hannibal'ın zaferinin sözlerinin yayılmasıyla, Galyalı kabileler elçiler göndererek desteklerini Hannibal'a ilettiler.

Meanwhile, chaotic fighting spreads in the centre as the Romans latch onto several enemy vessels.

Bu esnada, merkezde Romalılar birden fazla düşman gemisine mandallanmış vaziyette karmaşa gittikçe artıyor.

Malicious gossip spreads like wildfire. I guess that's why they say bad news travels fast.

Kötü niyetli dedikodular orman yangını gibi yayılır.Sanırım kötü haber tez yayılır demelerinin nedeni budur.