Examples of using "Constantly" in a sentence and their turkish translations:
O sürekli kendisiyle çelişiyor.
O sık sık kendisiyle çelişiyor.
bize sürekli durmadan saldırıyor
birbirlerinin
Onlar sürekli kavga ederler.
Sürekli çalışıyorum.
O sık sık yurt dışında.
Tom sürekli şikayet ediyor.
Tom sürekli şikayet ediyor.
ve sürekli gelen zamları
O, sürekli şikâyet ediyor.
Onlar durmadan kavga eder.
O sürekli olarak televizyon izliyor.
Sen sık sık kendinle çelişiyorsun.
Onlar sık sık kendileriyle çelişiyorlar.
Rüzgar sürekli esiyor.
Tom kendini sürekli olarak endişeli hissediyordu.
Tom sürekli olarak öğreniyor.
Yazılım sürekli gelişiyor.
Tom sık sık kendisiyle çelişir.
İnsanların isimlerini sürekli unutuyorum.
Mary telefonunu sürekli kontrol ediyordu.
Sürekli yeri tespit ediliyor
sürekli değişiyor. Çünkü akışkan
sürekli yeni yeni manyetik alanalar üretiyor.
O, sürekli mektuplar yazıyor.
O sürekli diğer insanları eleştirir.
Tom ve Mary sürekli kavga ederler.
Sürekli olarak isimleri unutuyorum.
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
Ebeveynlerim sürekli tartışıyor.
- Ben sürekli olarak kendi kendime konuşurum.
- Daima kendi kendime lakırdı ederim.
Onun hakkında sürekli düşünüyorum.
Bilgisayarlar sürekli geliştiriliyorlar.
Komşunun köpeği sürekli havlıyor.
Dünya sürekli olarak değişiyor.
Tom bunu sürekli yapıyor.
Tom sürekli olarak telefonunu kontrol eder.
Tom sürekli bana mesaj atıyor.
Sürekli kilo vermeye çalıştım.
Sabit bakışlar, sürekli olarak bana bakılması,
niye sürekli virüs bulaştırıyor?
sürekli o salgıyı yiyerek besleniyor hareket yok
bunun hakkında sürekli düşük enerjili diyor
Neden sürekli olarak bayrakları değiştiriyorsun?
Karımla sürekli tartışırım.
Hayatımız sürekli olarak tehlike içinde.
Test pilotları sürekli ölüme meydan okuyor.
Karıma sürekli olarak yalan söyledim.
Tom ve Mary sürekli tartışıyor.
Sürekli onun hakkında düşünüyorum.
Sally saç stilini sürekli değiştiriyordu.
Hâlâ sürekli olarak o konuda endişeleniyoruz.
Tom sürekli hareket halindedir.
Krallıklar sürekli savaş halindeydiler.
Devletler sürekli savaş halindeydiler.
Tom ailesiyle sürekli kavga eder.
Mary ailesi ile sürekli kavga eder.
- Sami'nin karısı sürekli olarak onunla alay ediyordu.
- Sami'nin karısı sürekli olarak onu azarlıyordu.
Sami'nin yeni doğan oğlu sürekli ağlıyordu.
şiddetin yüceltildiği ve uyuşturucunun övüldüğü bir kültür olan
sürekli kendisinden bahsedilmesini ve övülmesini ister
Kız kardeşim sürekli çizgi roman okuyor.
Onlar müşteri ilişkilerini geliştirmek için sürekli çabalarlar.
- Annesi sürekli bundan şikayet eder.
- Annesi sürekli olarak bundan şikâyet ediyor.
Ona sürekli olarak terbiyesini takınmasını söylüyorum.
Annem sürekli insanların isimlerini unutuyor.
O sürekli ona sevgisini gösterdi.
Tom'un annesi Tom'u çalışması için sürekli teşvik etti.
Amcam sürekli olarak ailesine başına bela olur.
O, benden sürekli olarak ödünç para alıyordu.
Tom sürekli politik olarak doğru olmaya çalışıyor.
Sami sürekli olarak Leyla ile konuşmak istiyordu.
Mary durmadan telefonuna bakıyordu.
Onlar sürekli olarak birbirlerini geçmeye çalışıyorlar.
O sürekli diğer insanlarla ilgili hata buluyor.
Lütfen sık sık sözümü kesmekten kaçınır mısınız!
Çevirmen sürekli olarak kendisi hakkında yeni şeyler öğrenir.
Çocuk sürekli annesinin konuşmasını kesiyordu.
Tom'un bilgisayarı sürekli çöküyor.
Kim olduğumu kim bilebilir? Ben sürekli değişiyorum.
Sami ve Leyla sürekli olarak onun hamileliği konusunda kavga ediyorlardı.
Tanrı'nın sürekli benimle konuştuğuna inandım.
Ben sık sık bu sorunu aklımda gözden geçiriyorum.
Üniversite şehirlerinde insanlar sürekli geliyorlar ve gidiyorlar.
Kadınlar sürekli aynı zevk için değiştirilebilir enstrümanlardır.
Yanlış yaptığınız her şeyi ve hayatınızda yanlış olan her şeyi
ilk izleniminizin farkında olmadığınızı kendinize sürekli hatırlatın.
O sürekli sana bakıyor. O kesinlikle seni seviyor.
Büyük ebeveynlerimin enerjilerine sık sık şaşırıyorum.
Kızıl Haç afet bölgelerine sürekli olarak gıda sağlar.
Seni sürekli özlüyorum.
- Tom sürekli kendisiyle çelişir.
- Tom sürekli kendisiyle ters düşer.
Annelerle sürekli konuşuyorum, çatışıyorum, anlatmaya çalışıyorum.
Biz Türkler de çok temiz olduğumuzu, bütün Batılıların leş gibi pis olduğunu
Babam yakınıyor; o geçen haftadan bu yana sürekli olarak meşgul oldu.
İndirimler ve satışlarla ilgili ilanlar sürekli olarak Tom'un cep telefonuna geliyor.
Burnunun ucunu sürekli yukarıya doğru kaldırmazsa