Translation of "Fight" in Turkish

Fight!

Dövüş!

- We'll fight.
- We will fight.

Biz mücadele edeceğiz.

He won fight after fight until that last fight

Birçok dövüş kazanmıştı, ta ki sonuncusuna kadar,

- We'll fight.
- We're going to fight.
- We will fight.

Biz dövüşeceğiz.

Don't fight.

Kavga etme.

Who'll fight?

Kim mücadele edecek?

The first fight is a fair fight.

İlk dövüş adil bir dövüştür.

fight, poke, punch.

dövüş, it, yumruk at.

Fight, or float?

Mücadele mi edelim, yüzelim mi?

The fight continues!

Mücadele devam ediyor!

Fight with me!

Dövüş benimle!

You always fight!

Sen hep kavga ediyorsun!

Let them fight.

Bırak kavga etsinler.

You wanna fight?

- Kavga etmek mi istiyorsun?
- Kavga mı istiyorsun?

Please don't fight.

Lütfen dövüşmeyin.

I fight badly.

- Kavga etmeyi beceremem.
- Kavgadan anlamam.

Let's not fight.

Dövüşmeyelim.

Fight the illness.

Hastalıkla savaş.

They fight constantly.

Onlar sürekli kavga ederler.

Tom will fight.

Tom mücadele edecek.

Did Tom fight?

Tom mücadele etti mi?

It's Tom's fight.

O, Tom'un mücadelesi.

Fight like men.

- Erkek gibi dövüş.
- Adam gibi dövüş.

Fight or die.

Savaş ya da öl.

I will fight.

Dövüşeceğim.

Fight – you'll overcome!

Savaş - üstesinden geleceksin!

Fight or flight.

Savaş ya da sıvış.

The fight continues.

Mücadele devam ediyor.

- Fight – you'll overcome!
- Fight and you are sure to win!

Kavga ve aşırı mücadele!

We don't fight for trendy clothes, we fight for justice.

Trend elbiseler için değil adalet için kavga ederiz.

- We got into a fight.
- We got in a fight.

Biz dövüştük.

- I'll help you fight him.
- I'll help you fight her.

Onunla dövüşmene yardım edeceğim.

- We had a big fight.
- We had a huge fight.

Büyük bir dövüş yaptık.

fight the first impression.

ilk izleniminizle mücadele edin.

We began to fight,

savaşmaya başladık

fight those powerful forces,

o kudretli güçlerle savaşacak,

Fight like a man!

- Bir erkek gibi dövüş!
- Erkek gibi dövüş.
- Adam gibi dövüş.

I want to fight.

Savaşmak istiyorum.

We can't fight here.

Burada dövüşemeyiz.

I wanted to fight.

Kavga etmek istedim.

Tom wants a fight.

Tom bir kavga istiyor.

Who wants to fight?

Kim dövüşmek istiyor?

We can't fight this.

Biz bununla mücadele edemeyiz.

We tried to fight.

Biz dövüşmeye çalıştık.

I will fight you.

Seninle dövüşeceğim.

Fight fire with fire.

- Ateşe ateşle karşılık ver.
- Anlayacağı dilden konuş.

This fight is mine.

Bu dövüş benim.

This isn't your fight.

Bu senin savaşın değil.

There was a fight.

Bir kavga vardı.

Maybe we should fight.

Belki dövüşmeliyiz.

Get up and fight.

Kalk ve dövüş.

We're ready to fight.

Dövüşmeye hazırız.

Tom can really fight.

Tom gerçekten dövüşebilir.

I saw a fight.

Bir kavga gördüm.

I saw the fight.

Dövüşü gördüm.

Tom won the fight.

Kavgayı Tom kazandı.

They had a fight.

Onlar dövüştü.

I won the fight.

Ben dövüşü kazandım.

Let's not fight, OK?

Kavga etmeyelim, tamam mı?

Was there a fight?

Bir kavga var mıydı?

Who started the fight?

Kavgayı kim başlattı?

They refused to fight.

Onlar dövüşmeyi reddetti.

Tom started the fight.

Tom dövüşmeye başladı.

The fight is over.

Kavga sona erdi.

The fight begins now.

Mücadele şimdi başlıyor.

We fight a lot.

Biz çok kavga ederiz.

Tom wanted to fight.

Tom mücadele etmek istedi.

Tom wants to fight.

- Tom mücadele etmek istiyor.
- Tom kavga etmek istiyor.

Tom plans to fight.

Tom mücadele etmeyi planlıyor.

We used to fight.

Biz dövüşürdük.

We like to fight.

Biz dövüşmeyi severiz.

We're going to fight.

Savaşacağız.

We had a fight.

Biz kavga ettik.

Tom will fight it.

Tom onunla mücadele edecek.

Don't fight with me.

Benimle kavga etme.

I won't fight you.

Seninle dövüşmeyeceğim.

Tom would fight back.

Tom karşı koyardı.

You have to fight.

Dövüşmek zorundasın.

I have to fight.

Dövüşmek zorundayım.

I couldn't fight Tom.

Tom'la uğraşamadım.

They wanted a fight.

Onlar kavga istiyordu.

Fight for your right.

Hakkın için savaş.

I couldn't fight them.

Onlarla dövüşemedim.

I couldn't fight him.

Onunla dövüşemedim.

We'll stay and fight.

Dövüşmek için kalacağız.

I can still fight.

- Hâlâ savaşabilirim.
- Hala mücadele edebilirim.

Tom couldn't fight anymore.

Tom artık dövüşemiyordu.

I can't fight this.

Bununla mücadele edemem.

I'm ready to fight.

- Ben mücadeleye hazırım.
- Ben kavgaya hazırım.

Enough, stop this fight!

Yeter artık, kesin bu kavgayı!

I hate to fight.

Ben dövüşmekten nefret ederim.

Fight until the end!

Sonuna kadar savaşalım!