Examples of using "Complains" in a sentence and their turkish translations:
Tom nadiren şikayet eder.
Tom asla şikâyet etmez.
Hiç kimse şikayet etmiyor.
Tom sürekli şikayet ediyor.
Tom sürekli şikayet ediyor.
Tom her şey hakkında şikayet ediyor.
Tom neredeyse hiç şikayet etmez.
Tom çok fazla yakınıyor.
Tom çok şikayet eder.
O hep şikayet eder.
O hep yakınır.
Annem neredeyse hiç şikâyet etmez.
Tom her zaman şikâyet eder, değil mi?
Tom asla herhangi bir şey hakkında şikayet etmez.
Tom hep şikayet ediyor.
Tom kesinlikle çok şikâyet ediyor.
Tom şüphesiz bir sürü şikayet eder.
Tom sık sık sivrisineklerden şikayet ediyor.
Tom sürekli havadan şikayet eder.
Tom nadiren bir şeyden şikayet eder.
Sanırım Tom çok fazla şikayet ediyor.
- O her zaman öğretmeninden yakınır.
- O her zaman öğretmenini şikayet eder.
O çok çalışır ve asla şikayet etmez.
O çok çalışır ve asla şikayet etmez.
Tom sıklıkla komşularından yakınır.
O her şey ve herkes hakkında şikayet eder.
Tom her zaman hava hakkında şikayet ediyor.
Tom neredeyse hiçbir şey hakkında şikayet etmezdi.
Tom her zaman yemekten şikayet eder.
Tom neredeyse herhangi bir şey hakkında şikâyet etmez.
Tom sık sık soğuktan şikayet etmektedir.
Tom her zaman işi hakkında şikayet ediyor.
Tom'a hiç kimse yardımcı olmuyor, ama o bundan hiç şikayetçi değil.
Kötü bir işçi aletlerinden şikayet eder.
Fakirdir, ama asla şikâyet etmez.
Tom Mary'den daha sık şikâyet eder.
Tom sık sık annesinin aşçılığı hakkında şikayet ediyor.
Tom patronuna neredeyse hiç şikâyette bulunmaz.
Tom, Mary'nin yaptıkları hakkında her zaman şikayetçi olur.
Tom işinden çok şikayet ediyor.
O, kış sırasında soğuktan ve yaz sırasında sıcaktan şikayet eder.
Fakat Kolombiya devlet başkanı bu durumdan şikayetçi
Odanın çok küçük olmasından yakınıyor.
O sık sık bir diş ağrısı olduğundan yakınır.
Tom her zaman Mary'nin çok hızlı araba sürmesinden şikayet eder.
Her zaman şikâyet eder.
Tom işler zor olsa bile asla şikâyet etmez.
Ne yaparsam yapayım, Tom her zaman şikâyet eder.
Babam geçen haftadan beri meşgul olmaktan şikayet ediyor.
Tom Mary'nin yeterince hızlı sürmediğinden sürekli şikayet ediyor.
Okumak için yeterli zamanı olmadığından yakındı.
Tom her zaman işleri yapma tarzım hakkında şikayet eder.
"Hava soğuk! Bundan nefret ediyorum!" Yoshiki yaşlı yüzüyle şikayet ediyor.
İş ne kadar zor olursa olsun Tom asla şikayet etmez.
Herkes hafızası hakkında şikayet eder, hiç kimse anlayışı hakkında değil.
Sen, buradaki yemeklerden şikayet etmeyen bildiğim tek insansın.
Gece gündüz şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
Tom yeni telefonunun çok büyük olduğundan ve pantolonuna sığmadığından şikayet ediyor.