Examples of using "Conceal" in a sentence and their turkish translations:
Tom hayal kırıklığını gizleyemedi.
Tom öfkesini gizleyemedi.
Tom üzüntüsünü gizleyemedi.
O, gerçeği gizlemeye çalıştı.
Bu sırrı ondan gizleyelim.
Tom hayal kırıklığını gizlemeye çalıştı.
Tom nefretini güçlükle gizleyebildi.
Tom gerçeği gizlemeyi reddetti.
Tom öfkesini gizlemeye çalıştı.
Tom bıçağını gizlemeye çalıştı.
Tom gerçeği gizlemeye çalıştı.
Tom ağrısını tamamen gizleyemedi.
Onu senden gizleyemem.
Suçlu kimliğini gizlemek zorunda kaldı.
Bunun hakkındaki hissettiklerini saklama.
Tom şaşkınlığını gizleyemedi.
Tom gerçeği Mary'den gizleyemedi.
Biz normalde düşüncelerimizi başkalarından gizleyebiliriz.
Korkusunu boşuna gizlemeye çalıştı.
Tom kimliğini gizlemek için bir maske takıyordu.
Partide baş ağrısını gizlemeye çalıştı.
Kredini kurtarmak için kaybını gizlemelisin.
Sami işlediği suçu gizlemek istiyordu.
Çamuru kullanacaksam bu kokumu kapatacaktır.
Bana o bir şey gizliyor gibi geldi.
Bayan Thompson milyoner olduğu gerçeğini saklamak istiyor.
Bir erkeğin karısından bir şeyler gizlemesi yanlıştır.
Tom heyecanını güçlükle gizleyebildi.
O, ona aşık ama duygularını gizlemeye çalışıyor.
Ya da dalları kullanarak kendi şeklimi değiştirmeye çalışırım.
Tom'un Mary'ye olan yoğun ilgisi, bende şiddetli bir kıskançlık hissi uyandırdı. Ama belli etmedim.
Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.
Chris, Beth'in değerli kol saatini bulamadığını duyduğunda üzüntüsünü gizleyemedi.
Bu cümlenin yazarı söyleyecek bir şeyi olmadığı gerçeğini gizlemek için bir eksik bir girişimdi.
Yoksulluk insanlardaki en kötüyü ortaya çıkarmak ve en iyiyi gizlemek için dünyadaki başka her şeyden daha fazlasını yapar.