Translation of "Cemetery" in Turkish

Sami visited the cemetery.

Sami mezarlığı ziyaret etti.

Layla went to the cemetery.

Leyla mezarlığa gitti.

Dan met Linda at the cemetery.

Dan, Linda'yla mezarlıkta buluştu.

We are going to the cemetery.

Biz mezarlığa gidiyoruz.

Which cemetery is Tom buried at?

Tom hangi mezarlığa gömüldü?

Tom is buried in this cemetery.

Tom bu mezarlıkta gömülüdür.

Tom met Mary at the cemetery.

Tom, Mary ile mezarlıkta buluştu.

This place looks like a cemetery.

Burası mezarlığa benziyor.

- We are going to the cemetery right now.
- We're going to the cemetery right now.

Biz şu anda mezarlığa gidiyoruz.

J.F. Kennedy was buried in Arlington Cemetery.

J. F. Kennedy Arlington mezarlığına gömüldü.

Sami called Layla to a secluded cemetery.

Sami, Leyla'yı tenha bir mezarlığa çağırdı.

Tom went to the cemetery by himself.

Tom tek başına mezarlığa gitti.

Tom was interred in a small cemetery.

Tom küçük bir mezarlıkta toprağa verildi.

Sami was buried in this small cemetery.

Sami bu küçük mezarlığa gömüldü.

Tom and I went to the cemetery.

Tom'la mezarlığa gittik.

He was buried in the La Recoleta Cemetery.

- O, La Recoleta Mezarlığı'na gömüldü.
- O, La Recoleta Mezarlığı'na defnedildi.

The funeral parlor is next to the cemetery.

Cenaze evi mezarlığa yakındı.

I buried my dog at the pet cemetery.

Köpeğimi hayvan mezarlığına gömdüm.

Sami dumped the stolen car by a cemetery.

- Sami, çalıntı arabayı mezarlığa bıraktı.
- Sami, çalıntı arabayı mezarlığa terk etti.

Sami was buried in a cemetery outside Cairo.

Sami, Kahire'nin dışındaki bir mezarlığa gömüldü.

Tom left the cemetery before Mary's funeral was over.

Tom Mary'nin cenaze töreni bitmeden mezarlıktan ayrıldı.

I try to avoid walking by the cemetery after dark.

Ben karanlıktan sonra mezarlık tarafında yürümekten kaçınmaya çalışıyorum.

They told me that the cemetery is in terrible condition.

Onlar bana mezarlığın berbat durumda olduğunu söylediler.

Tom went to the cemetery to visit his mother's grave.

Tom, annesinin mezarını ziyaret etmek için mezarlığa gitti.

Sami went to the cemetery to pay his respects to Layla.

Sami, Leyla'ya saygı göstermek için mezarlığa gitti.

Tom's grandparents are buried in a cemetery not too far from here.

Tom'un ebeveynleri buradan uzakta olmayan bir mezarlığa gömülü.

In the cemetery, there is a statue of a snake biting its own tail.

Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.

Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses.

Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.