Examples of using "Cap" in a sentence and their turkish translations:
Tom şapkasını çıkardı.
Hangi şapka seninkidir?
Ben senin kepini buldum.
Kepinizi çıkarınız.
Şapkanı giy.
Kepin nerede?
Tom senin şapkanı buldu.
Tom'a bu şapkayı satın alalım.
Ama El Cap farklıydı.
Çocuk şapkasını düzeltti.
Paulina'nın pembe bir şapkası var.
Benim kepimi kaybettim.
Bu şapka Tom'a aittir.
Şanslı mavi kasketim nerede?
Bu kep onlara ait.
Bu kep bana ait.
Bu kep ona ait.
Bu kep ona ait.
Tom bir beyzbol şapkası giydi.
Tom benim şapkamı giyiyor.
- Kara kara düşünme!
- Karadeniz'de gemilerin batmışçasına düşünme.
Tom en sevdiği şapkayı kaybetti
Bu şişenin kapağı kapanmıyor.
Çocuk kepini çıkardı.
Bu kep sana mı ait?
Tom şapkasını tekrar giydi.
Tom bir beyzbol şapkası giyiyor.
Yarası olan gocunur.
Tom bir beyzbol şapkası takıyordu.
Sanırım Tom'un şapkasını giyiyorsun.
Tom sık sık beyzbol şapkası giyer.
O kepi nereden aldın?
Tom mavi bir kep takıyor?
Yeni şapkama ne oldu?
Tom'a bir kep satın almayı düşünüyorum.
Neden Tom'a bu şapkayı almıyoruz?
El Cap'e solo tırmanış zamanıydı.
Kep benim için çok küçük.
Tuhaf bir şapka takıyorsun, değil mi?
O, kafasına bir kep giydi.
Şapkan nerede?
Parfüm şişesinin mavi bir kapağı var.
Tom kafasına bir kep giydi.
- İyi düşün.
- Çalıştır saksıyı.
- Bu kepin fiyatı nedir?
- Bu şapkanın fiyatı nedir?
Bu kep için on dolar ödedim.
Bak, senin şapkan masanın üzerinde!
Tom şapkasını çiviye astı.
O şapkayı Tom'a kimin verdiğini merak ediyorum.
Bu kep benim için çok küçük.
Bu şapka sana ait, değil mi?
Tom benim şapkamı giyiyor, değil mi?
Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi.
Dışarı çıkmak için kepimi giydim.
Basınç oluşumunu önlemek için şişe kapağını gevşetin.
Hangi şapka Tom'un?
Şapkasını takıp dışarı çıktı.
CAP'ın Avrupa'da hiç geleceği var mı?
Şapkamı kaybettim.
Ne tür şapka almak istersin?
Tom'a doğum günü için bir beyzbol şapkası verdim.
Bu şapka çok küçük. Lütfen bana bir tane daha gösterin.
Tom senin ona verdiğin mavi şapkayı giyiyordu.
Okula giderken kep giyerim.
Tom şapkasını çıkardı.
Tom aynalı güneş gözlüğü ve ve siyah bir beyzbol şapkası takıyordu.
Tom kapağı açtı ve kavanozu Mary'ye uzattı.
Tom kışın çoğunlukla örgü kayak şapkası giyiyor.
Tom bir tişört ve beyzbol şapkası giyiyordu.
- Tom eskiden her yere beyzbol şapkasıyla giderdi.
- Eskiden Tom'un kafasından beyzbol şapkası düşmezdi.
O, 100 yen bozuk para değildi, o bir şişe kapağıydı.
Şapkan ve elbisen içinde seni görmeye can atıyorum.
Mary diş macununun kapağını açık bıraktığında, bu Tom'u kızdırıyor.
Aslında... bu CAP'ın babası kim biliyor musunuz?
Şapkanı giy.
Tom onu bu sabah gördüğümde bir beyzbol şapkası giyiyordu.
Tom'u en son gördüğümde mavi bir şapka giyiyordu.
Tom genellikle bir kovboy şapkası takar fakat bugün o bir beyzbol şapkası takıyor.
Tom'u son gördüğümde mavi bir beyzbol şapkası giyiyordu.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
Ama sonunda El Cap'e karşı kendimi denemeyi kabul ettim.
Yıllarca, "Genel Tarım Politikası", yada bilinen adıyla CAP
Ve bu Genel Tarım Ekonomisi, bilinen adıyla CAP'ın geldiği
Brükseldeki herkes Fransa'nın en büyük klasik CAP
Tom şapkasını kaybetti, ve yeni bir tane almak zorunda olduğunu hissetti.
Tom için bir başlık satın aldım ve Mary için bir çift eldiven satın alacağım.
Ve bu CAP'ın doğuşudur: bir polika o kadar korumacı ki, Bernie
Trende seyahat ederken, ben pencereden başımı çıkardım ve benim kepim uçtu.
Daha iyi fikir edinmek için, 90larda, bu CAP tüm Avrupa Bütçesinin %80 ini
Ve şimdi Avrupa daha büyük ve daha çok şey alanda, CAP hala %40'ını oluşturuyor
Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu.
Geppetto'nun cebinde bir kuruşu yoktu, bu yüzden oğluna çiçekli bir kağıttan küçük bir takım, bir ağacın kabuğundan bir çift ayakkabı ve biraz hamurdan küçük bir kep yaptı.