Translation of "Cancelled" in Turkish

To be cancelled.

pek çok ticari işlem iptal edildi.

She cancelled an appointment.

Bir randevuyu iptal etti.

The flights were cancelled.

Uçuşlar iptal edildi.

She cancelled her date.

O, randevusunu iptal etti.

Sami cancelled the wedding.

Sami düğünü iptal etti.

The series was cancelled.

Dizi yayından kaldırıldı.

The hotel cancelled Tom's reservation.

Otel Tom'un rezervasyonunu iptal etti.

I've cancelled the newspaper subscription.

Gazete aboneliğimi iptal ettim.

The company cancelled the meeting.

Şirket toplantıyı iptal etti.

The picnic hasn't been cancelled.

Piknik iptal edilmedi.

The tsunami alert was cancelled.

Tsunami uyarısı iptal edildi.

The show has been cancelled.

Gösteri iptal edildi.

The discussion was being cancelled.

Tartışma iptal ediliyordu.

Tom's flight was delayed and then cancelled.

Tom'un uçuşu ertelendi ve daha sonra iptal edildi.

The match was cancelled due to rain.

Maç yağmur nedeniyle iptal edildi.

School was cancelled because of the snow.

Kardan dolayı okul iptal edildi.

- Due to the bad weather, the game was cancelled.
- Because of the bad weather, the game was cancelled.

Kötü hava koşulları nedeniyle oyun iptal edildi.

- The meeting was canceled.
- The meeting was cancelled.

Toplantı iptal edildi.

He cancelled the meeting at the last minute.

O, toplantıyı son dakikada iptal etti.

- They cancelled the festival.
- They canceled the festival.

Onlar festivali iptal ettiler.

The picnic was cancelled due to the rain.

Yağmur nedeniyle piknik iptal edildi.

- My class was cancelled.
- My class was canceled.

Benim dersim iptal edildi.

- The flight was cancelled.
- The flight was canceled.

Uçuş iptal oldu.

- My flight was canceled.
- My flight was cancelled.

Uçuşum iptal edildi.

Tom cancelled his party because something came up.

Bir şey çıktığı için Tom partisini iptal etti.

The weather being rainy, the baseball game was cancelled.

Hava yağmurlu olduğundan dolayı, beyzbol oyunu iptal edilmişti.

The flight was cancelled because of the thick fog.

Yoğun sis nedeniyle uçuş iptal edildi.

The bar-mitzvah party was cancelled due to illness.

Bar-mitzvah partisi hastalık nedeniyle iptal edildi.

The match was cancelled due to the heavy rain.

Maç şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi.

Our plane was cancelled because of adverse weather conditions.

Hava muhalefeti nedeniyle uçuşumuz iptal oldu.

The match was cancelled due to the bad weather.

Hava koşullarından dolayı maç iptal edildi.

If it rains tomorrow, the tour will be cancelled.

Yarın yağmur yağarsa tur iptal edilecek.

In spite of the rain, the game was not cancelled.

Yağmura rağmen oyun iptal edilmedi.

The open-air concert was cancelled because of the rain.

Açık hava konseri yağmur yüzünden iptal oldu.

- The company canceled the project.
- The company cancelled the project.

Şirket projeyi iptal etti.

- Today's meeting has been canceled.
- Today's meeting has been cancelled.

Bugünkü toplantı iptal edildi.

Sami and Layla cancelled their date at the last minute.

- Sami ve Leyla son dakikada buluşmalarını iptal ettiler.
- Sami ve Leyla son dakikada randevularını iptal ettiler.

According to the prime minister, the festival this month is cancelled.

Başbakana göre, festival, bu ay iptal edilir.

They wouldn't have cancelled the game if it hadn't rained so heavily.

Çok şiddetli bir şekilde yağmur yağmadıysa oyunu iptal etmezlerdi.

- Tom cancelled at the last minute.
- Tom canceled at the last minute.

Tom son dakikada iptal etti.

After an hour of waiting, the launch of the rocket was cancelled.

Bir saatlik beklemeden sonra, roketin fırlatılışı iptal edildi.

- Tom cancelled at the last moment.
- Tom canceled at the last moment.

Tom son anda iptal etti.

- Tom cancelled our date last night.
- Tom canceled our date last night.

Tom dün geceki randevumuzu iptal etti.

The ground is still wet. As likely as not, the game will be cancelled.

Toprak hâlâ yaş. Büyük ihtimalle oyun iptal edilecek.

- The game was called off on account of the rain.
- The match was cancelled due to rain.

Maç yağmur nedeniyle iptal edildi.

I don't like the look of the weather today. I'm worried the hanami party might be cancelled.

Ben bugün havanın görünümünü sevmiyorum. Hanami partisinin iptal olabilmesinden endişeliyim.

- The meeting was canceled.
- The meeting was called off.
- The meeting was cancelled.
- The meeting has been canceled.

- Toplantı iptal edildi.
- Toplantı olmayacak.

- That's a plan that sounds likely to be cancelled by rain.
- That's a plan that would likely to be canceled by rain.

Bu muhtemelen yağmur tarafından iptal edilecek bir plan.