Translation of "Wedding" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Wedding" in a sentence and their turkish translations:

When's the wedding?

Düğün ne zaman?

Happy wedding anniversary.

Mutlu evlilik yıldönümü.

- The wedding was put off.
- The wedding was moved.

Düğün ertelendi.

How was the wedding?

Düğün nasıldı?

Their wedding is tomorrow.

- Onların düğünü yarın.
- Onların düğünleri yarın.

She's a wedding consultant.

O bir düğün danışmanıdır.

It resembles a wedding.

- Bu bir düğünü andırıyor.
- Bu bir düğüne benziyor.

Tom attended the wedding.

Tom düğüne katıldı.

Our wedding is tomorrow.

Düğünümüz yarın.

Let the wedding begin.

Düğün başlasın.

Sami cancelled the wedding.

Sami düğünü iptal etti.

- You should've attended the wedding.
- You should have attended the wedding.

Düğüne katılman gerekir.

- Tom took off his wedding ring.
- Tom took his wedding ring off.

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

You forgot our wedding anniversary.

Evlilik yıldönümümüzü unuttun.

He forgot his wedding anniversary.

O, evlilik yıldönümünü unuttu.

Tom forgot his wedding anniversary.

Tom evlilik yıl dönümünü unuttu.

It was a beautiful wedding.

O güzel bir düğündü.

It was a small wedding.

O küçük bir düğündü.

This is my wedding day.

Bu benim düğün günüm.

Their wedding will be tomorrow.

Düğünleri yarın olacak.

We called off the wedding.

Düğünü iptal ettik.

I called off my wedding.

Düğünümü iptal ettim.

They had a fairytale wedding.

Onlar bir masal düğünü yaşadılar.

They're celebrating their wedding anniversary.

Evlilik yıl dönümlerini kutluyorlar.

Mary often imagines her wedding.

Mary sık sık düğününü hayal eder.

Dan's father attended the wedding.

Dan'ın babası düğüne katıldı.

Mary is a wedding planner.

Mary bir düğün planlayıcısı.

It looks like a wedding.

Bu bir düğün gibi görünüyor.

Where was the wedding held?

Nikah nerede düzenlendi?

Tom pawned his wedding ring.

Tom evlilik yüzüğünü rehin verdi.

Our wedding plans have changed.

Evlilik planlarımız değişti.

You were at my wedding.

Sen benim düğünümdeydin.

I was at your wedding.

Ben sizin düğününüzdeydim.

I made the wedding cake.

Düğün pastası yapacağım.

Their wedding day went unnoticed.

Onların düğün günü fark edilmeden gitti.

The wedding was put off.

Düğün ertelendi.

It might be a wedding.

O bir düğün olabilir.

She approved of the wedding.

O, düğünü onayladı.

Today is our wedding anniversary.

Bugün bizim evlilik yıldönümümüz.

Today is my wedding anniversary.

Bugün benim evlilik yıl dönümüm.

Tom lost his wedding ring.

Tom alyansını kaybetti.

I forgot the wedding date.

Düğün tarihini unuttum.

I saw their wedding photo.

Onların düğün fotoğrafını gördüm.

I lost my wedding ring.

Alyansımı kaybettim.

Tom sang at our wedding.

Tom düğünümüzde şarkı söyledi.

The wedding ring fits perfectly.

Alyans mükemmel uyum sağlar.

Mary's wedding dress was beautiful.

- Mary'nin gelinlik elbisesi güzeldi.
- Mary'nin gelinliği güzeldi.

Sami is attending a wedding.

Sam bir düğüne katılıyor.

Ali sings in wedding halls.

Ali düğün salonlarında şarkı söyler.

The wedding was held last week.

Düğün geçen hafta düzenlendi.

The wedding was celebrated at ten.

Düğün saat onda kutlandı.

Where is the wedding to be?

Düğün nerede yapılıyor?

When did the wedding take place?

Düğün ne zaman gerçekleşti?

She couldn't go to the wedding.

O düğüne gidemedi.

She forgot her first wedding anniversary!

O ilk evlilik yıl dönümünü unuttu!

It was a beautiful wedding ceremony.

O güzel bir düğün töreniydi.

She forgot their first wedding anniversary.

O ilk evlilik yıl dönümlerini unuttu.

Tom didn't come to my wedding.

Tom düğünüme gelmedi.

Would you sing at our wedding?

Düğünümüzde şarkı söyler misin?

I don't want a big wedding.

Ben büyük bir düğün istemiyorum.

How can I cancel my wedding?

Düğünümü nasıl iptal edebilirim?

There's going to be a wedding.

Bir düğün olacak.

Everybody made it to the wedding.

Herkes onu düğün için yaptı.

How many came to your wedding?

Düğününüze kaç kişi geldi?

Mary showed Tom her wedding ring.

Mary Tom'a alyansını gösterdi.

When will his wedding be held?

Onun düğünü ne zaman düzenlenecek?

When will your wedding be held?

Senin düğünün ne zaman düzenlenecek?

Can anyone recommend a wedding photographer?

Biri bir düğün fotoğrafçısı tavsiye edebilir mi?

Our wedding anniversary is coming soon.

Evlilik yıl dönümümüz yakında geliyor.

I'm headed for my sister's wedding.

Kız kardeşimin düğününe gidiyorum.

I was invited to their wedding.

Onların düğününe davet edildim.

Does Tom wear a wedding ring?

Tom bir alyans takar mı?

How are your wedding plans coming?

Evlenme planlarınız nasıl geliyor?

They invited me to the wedding.

Beni düğüne davet ettiler.

Tom's parents didn't attend his wedding.

- Tom'un anne ve babası onun düğününe katılmadılar.
- Tom'un anne ve babası onun nikâhına katılmadılar.

We had a traditional church wedding.

Geleneksel bir kilise düğünümüz vardı.

My wedding has to be perfect.

Benim düğünüm mükemmel olmak zorunda.

I have a wedding to plan.

Benim planlanacak bir düğünüm var.

She was an experienced wedding photographer.

O deneyimli bir düğün fotoğrafçısıydı.

She wanted to postpone the wedding.

O, düğünü ertelemek istedi.

Will you go to Tom's wedding?

Tom'un düğününe gidecek misin?

Do you like our wedding cake?

Bizim düğün pastamızı beğeniyor musun?

The wedding photos are very clear.

Düğün fotoğrafları çok net.

Mary sewed her own wedding dress.

Mary kendi gelinliğini dikti.

Mary made her own wedding dress.

Mary kendi gelinliğini yaptı.

I almost called off the wedding.

Düğünü neredeyse iptal ettim.

Tom doesn't wear a wedding ring.

Tom bir alyans takmaz.

Did you come to my wedding?

- Düğünüme geldin mi?
- Düğünüme geldiniz mi?

Today is my parents' wedding anniversary.

Bugün ebeveynlerimin evlilik yıl dönümü.

It appears to be a wedding.

Bu bir düğün gibi görünüyor.

Can we talk about the wedding?

Düğün hakkında konuşabilir miyiz?

Tom attended John and Mary's wedding.

Tom John ve Mary'nin düğününe katıldı.

Tom took off his wedding ring.

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

When will her wedding be held?

- Onun düğünü ne zaman yapılacak?
- Onun düğünü ne zaman düzenlenir?

The wedding is in two weeks.

Düğün iki hafta içinde.

I've got a wedding to plan.

Planlayacak bir düğünüm var.