Examples of using "Appointment" in a sentence and their turkish translations:
Bir randevu al.
Tom randevusunu iptal etti.
- Randevun var mı?
- Randevunuz var mı?
Tom'un ataması derhal yürürlüğe girer.
Bir randevum var.
Tom bir randevu verdi.
Bizim bir randevumuz var.
Bir randevuyu iptal etti.
Tom'un randevusu geç kaldı.
Başka bir randevu aldım.
Bir randevuya ihtiyacın var.
Tom'un bir randevusu var.
Bir randevumuz vardı.
Ben bir randevu verdim.
Bir randevu alalım.
Randevu gerekli değil.
Benim randevu defterim nerede?
Tom randevusunu unuttu.
Ziyaretler sadece randevuyladır.
Bir randevu gereklidir.
Tom'un bir randevusu var.
- Randevuyu iptal ettim.
- Görüşmeyi iptal ettim.
Randevu ne zaman?
Mary randevusunu unuttu.
Sami randevuyu kaçırdı.
Ataman ne zaman?
Lütfen randevuyu iptal edin.
Doktor randevun nasıl geçti?
Onun saat 11'de bir randevusu var.
İşte, randevu kartınız.
Ondan bir randevu al.
Bir dişçi randevum var.
Önemli bir randevuyu kaçırdı.
Bir randevu verdin mi?
Bu randevuyu bozamazsın.
Göz randevum var.
Randevumuzu iptal etmek zorundayız.
Bir doktor randevum var.
Bir randevu için geç kaldım.
Ben randevuyu ayarlayacağım.
Tom randevusuna gitmedi.
Randevu kiminledir?
Benim önceki bir randevum var.
Rehberlik sadece randevuyladır.
Ses sınavı sadece randevu ile vardır.
Onunla bu gece randevum var.
Randevuna gittin mi?
O, randevusuna gitmedi.
Bir randevum yok.
Tom'un bir randevusu yoktu.
Tom'un bir randevusu yok.
Tom'un bir randevusu var mı?
Randevun saat kaçta?
Randevun saat kaçtaydı?
Bir sonraki randevum ne zaman?
Bu, Tom'un randevu defteri.
Tom Mary'nin randevu defterini buldu.
Randevu defterim nerede?
Tom'un bir dişçi randevusu var.
Tom randevuya gelmedi.
Siz onu randevu ile ziyaret etmelisiniz.
Atama ile boş kontenjanı doldurdular.
Onunla olan bir buluşmayı iptal ettim.
Tom randevu defterine baktı.
Tom bana bir randevu aldırdı.
Saat 10.00 randevunu kaçırdın.
Bir randevu almaya geldim.
Bu sabah bir randevum var.
Tom'la bir randevum var.
Marika'yla bir randevum var.
Saat üçte bir randevum var.
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
Randevunu teyit etmek için arıyorum.
Doktorunuzun randevusu nasıl gitti?
Bu randevuyu bir kez daha kaçırdım!
Ben, randevuya geç kaldım.
Randevum otuz dakika içinde.
Randevum 2.30'da.
Bir randevu planlamak istiyorum.
Onlarla bir randevum var.
Onunla bir randevum var.
Onunla bir randevum var.
Üzgünüm. Başka bir randevum var.
Onun başkan olarak atanmasını kabul etti.
Mayuko ile randevulaştım.
Tom Mary ile olan randevusunu iptal etti.
Tom randevusuna geç kalmıştı.
Tom randevusuna erken gelmişti.
Bir randevu almam gerekiyor.
Tom'a bir randevu verdim.
Randevunuz var mı, efendim?
Tom'un bugün bir doktor randevusu var.
Sami, Leyla'yla olan randevuyu unuttu.