Translation of "Bud" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Bud" in a sentence and their turkish translations:

You look dead, bud.

Ölü gibi görünüyorsun dostum.

Go and help them, Bud.

Git ve onlara yardımcı ol, Bud.

Do you have Bud Light?

Bud Light'ın var mı?

The trees are in bud.

- Ağaçlar filizleniyor.
- Ağaçlar sürgün veriyor.

The trees are beginning to bud.

Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.

The trees have begun to bud.

Ağaçlar tomurcuklanmaya başladı.

- Thanks, bud!
- Thanks, buddy!
- Thanks, mate!

- Teşekkürler kanka!
- Teşekkürler, dostum!

What can I get you, bud?

Sana ne alabilirim, dostum?

I punctured my eardrum with a cotton bud.

Ben bir pamuklu çubukla kulak zarımı patlattım.

- Thanks, bud!
- Thanks, buddy!
- Thanks, mate!
- Thanks, homie!

Teşekkürler kanka!

The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.

Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.