Translation of "Bubble" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Bubble" in a sentence and their turkish translations:

Bubble signals.

Baloncukla sinyalleşme.

Don't burst my bubble.

Benim kabarcığımı patlatmayın.

Man's but a bubble.

Hayat bir sabun köpüğü gibidir.

She took a bubble bath.

O bir köpük banyosu yaptı.

Tom took a bubble bath.

Tom köpük banyosu yaptı.

I live in a bubble.

- Bir kabarcık içinde yaşıyorum.
- Kendi kabuğumda yaşıyorum.

Problems started to bubble up.

Sorunlar ortaya çıkmaya başladı.

Life is like a soap bubble.

Yaşam bir sabun köpüğü gibidir.

Mary took a hot bubble bath.

Mary sıcak bir köpük banyosu yaptı.

She enclosed herself in an information bubble.

Kendini bir bilgi baloncuğuyla çevreledi.

You shouldn't pop your bubble gum in class.

Sınıfta sakızını patlatmamalısın.

- During the bubble, people dreamed of a life of leisure.
- During the bubble, people dreamt of a life of leisure.

Hayal sırasında, insanlar rahat bir hayatı hayal ettiler.

- Tom is chewing bubble gum.
- Tom is chewing gum.

Tom balonlu sakız çiğniyor.

She took a hot bubble bath surrounded by scented candles.

O, kokulu mumlarla çevrili sıcak köpük banyosu yaptı.

Tom's problem is that he lives in his own bubble.

Tom'un sorunu kendi dünyasında yaşamaktır.

Your problem is that you live in your own bubble.

Senin sorunun kendi kabuğunda yaşaman.

Surrounded by burning candles, she dips herself into a bubble bath.

O kendini yanan mumlarla çevrili köpük banyosuna daldırdı.

I swallowed a soap bubble when I was washing my face while singing.

Şarkı söylerken yüzümü yıkarken bir sabun köpüğü yuttum.