Examples of using "Boulder" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir kaya parçasının üzerine tek başına oturdu.
O kaya parçasını ağıldan uzağa taşı.
Bay Sato bir kayanın tepesinde duruyordu.
Çok büyük bir kaya parçasını hareket ettirmek çok zor olacak.
Uranüs'ün kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, on bir bilinen halkası vardır.
Pekâlâ, bu halatı kullanıp şu kayaya bağlayacağım