Translation of "Barn" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Barn" in a sentence and their turkish translations:

The barn was empty.

Ahır boştu.

The old barn collapsed.

Eski ahır çöktü.

The barn was destroyed.

Ahır yıkıldı.

The barn is empty.

Ahır boş.

They slept in a barn.

Onlar bir ahırda uyudu.

The old barn fell down.

Eski ahır çöktü.

The old barn burned down.

Eski ahır yandı.

The barn door was open.

Ahır kapısı açıktı.

Tom painted the barn red.

Tom ahırı kırmızıya boyadı.

Tom walked into the barn.

Tom ahıra doğru yürüdü.

Tom slept in the barn.

Tom ahırda uyudu.

I slept in the barn.

Ben ahırda uyudum.

Tom hid in the barn.

- Tom samanlıkta gizlendi.
- Tom ahıra saklandı.

Hay is stored in the barn.

Saman ahırda depolanır.

Tom was hiding in the barn.

Tom ahırda saklanıyordu.

I've been hiding behind the barn.

Ambarın arkasında saklanıyorum.

We'll carry it to the barn.

Biz onu ahıra taşıyacağız.

The barn is full of hay.

Ahır saman dolu.

We need to repaint the barn.

Ahırı yeniden boyamalıyız.

Look, the barn is on fire!

Bak, ahır yanıyor!

Were you born in a barn?

Bir ahırda mı doğdun?

I've finally finished painting the barn.

Sonunda ahırı boyamayı bitirdim.

Sami set the barn on fire.

Sami ahırı ateşe verdi.

We stored the hay in the barn.

Biz samanı samanlıkta depoladık.

There are three cows in the barn.

Ahırda üç inek var.

Don't keep the car in the barn.

Arabayı ahırda tutmayın.

We need lumber to build a barn.

Ahır inşa etmek için keresteye ihtiyacımız var.

The soldiers set fire to the barn.

Askerler ahırı ateşe verdi.

Tom and his friends painted the barn.

Tom ve arkadaşları ahırı boyadı.

I saw them kissing behind the barn.

Onların ahırın arkasında öpüştüğünü gördüm.

The horse is out of the barn.

At ahırdan çıktı.

Tom took the horses to the barn.

Tom atları ahıra götürdü.

Move that boulder away from the barn.

O kaya parçasını ağıldan uzağa taşı.

The farmer keeps his tractor in the barn.

Çiftçi traktörünü ahırda tutar.

The barn was small, but it was strong.

Ahır küçüktü ama sağlamdı.

Were you born in a barn or something?

Bir ahırda mı yoksa başka bir şeyde mi doğdun?

Tom and his friends painted the barn yesterday.

Tom ve arkadaşları dün ahırı boyadı.

Davy was making mud pies behind the barn.

Davy, ahırın arkasında çamurdan turtalar yapıyordu.

Tom has a barn door inside his apartment.

- Tom'un dairesinde bir ahır kapısı var.
- Tom dairesinde bir ambar kapısına sahip.

The farmer took the wheat to the barn.

Çiftçi buğdayı ahıra götürdü.

I saw Tom kissing Mary behind the barn.

Ahırın arkasında Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.

The barn door had been carelessly left unlatched.

Ahır kapısı dikkatsizce kilitlenmeden bırakılmıştı.

- What's the difference between an owl and a barn owl?
- What's the difference between an eagle-owl and a barn owl?
- What's the difference between a typical owl and a barn owl?

- Tipik bir baykuş ve kukumav arasındaki fark nedir?
- Tipik bir baykuş ve peçeli baykuş arasındaki fark nedir?

On entering the barn, he found a missing bike.

Ahıra girerken kayıp bir bisiklet buldu.

The barn is full of farm equipment and tools.

Ahır, çiftlik ekipmanları ve aletleri ile dolu.

- The barn's on fire.
- The barn is on fire!

Ahır yanıyor.

We're going to have to paint our barn soon.

Yakında bizim ahırı boyamak zorunda kalacağız.

We plan to help Tom paint the barn tomorrow.

Yarın Tom'un ahırı boyamasına yardım etmeyi planlıyoruz.

The barn collapsed under the weight of the snow.

Ahır karın ağırlığı altında çöktü.

Tom's barn was struck by lightning twice last year.

Tom'un ahırı geçen sene iki kez yıldırım tarafından çarpıldı.

I saw Tom and Mary kissing behind the barn.

Tom ve Mary'nin ahırın arkasında öpüştüklerini gördüm.

We took refuge from the storm in a nearby barn.

Fırtına yüzünden yakındaki bir ahıra sığındık.

All of a sudden, the barn went up in flames.

- Birdenbire ahır tamamen yandı.
- Birdenbire ahır yanıp kül oldu.

Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.

Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdi.

Tom hurried to get the horses out of the barn.

Tom atları ahırdan çıkarmak için acele etti.

How did you convince Tom to help us paint the barn?

Tom'un ahırı boyamamıza yardım etmeye nasıl ikna ettin?

What's the difference between an eagle-owl and a barn owl?

Bir puhu baykuşu ve peçeli baykuş arasındaki fark nedir?

I saw Tom and Mary kissing each other behind the barn.

Tom ve Mary'nin ahırın arkasında birbirlerini öptüklerini gördüm.

- It's too late to shut the barn door after the horse has run away.
- It's too late to shut the barn door after the horse has escaped.
- It's too late to shut the barn door after the horse has run off.

At kaçtıktan sonra ahır kapısını kapatmak için çok geç.

The police found Tom's body in a shallow grave behind the barn.

Polis, Tom'un cesedin ahırın arkasındaki sığ bir mezarda buldu.

I guess Tom didn't get around to painting the barn last summer.

Sanırım Tom geçen yaz ahırı boyamaya zaman ayırmadı.

He came out of the barn with his hands in the air.

O, elleri havada olarak ahırdan dışarı çıktı.

Tom took the old dog out behind the barn and shot it.

Tom yaşlı köpeği ahırın arkasına çıkardı ve onu vurdu.

Tom is going to have to paint his barn again next year.

Tom gelecek yıl ahırını boyamak zorunda kalacak.

My barn having burned to the ground, I can now see the moon.

Benim ahır yanıp kül olduktan sonra şimdi ayı görebiliyorum.

It's too late to shut the barn door after the horse is out.

At dışarı çıktıktan sonra ahır kapısını kapatmak için çok geç.

It's too late to shut the barn door after the animals are out.

Hayvanlar dışarı çıktıktan sonra ahır kapısını kapatmak için çok geç.

It's too late to shut the barn door after the horse is stolen.

- At çalındıktan sonra ahırın kapısını kapatmak için çok geç.
- Atı alan Üsküdar'ı geçti.
- Son pişmanlık fayda vermez.

It's too late to shut the barn door after the horse has been stolen.

At çalındıktan sonra ahır kapısını kapatmak için çok geç.

It's too late to shut the barn door when the horse is already out.

At zaten dışarıdayken ahır kapısını kapatmak için çok geç.

Tom was supposed to help me paint the barn yesterday, but he never showed up.

Tom'un ahırı boyamama yardım etmesi gerekiyordu ama gelmedi.

It's too late to shut the barn door after the horse has already gotten out.

At zaten çıktıktan sonra ahır kapısını kapatmak için çok geç.

It's too late to shut the barn door when the horse has already run off.

At zaten kaçtığında ahır kapısını kapatmak için çok geç.

For example, if you have a barn with cows in Spain, Brussels will give you cash straight

Mesela, eğer İspanyada ineklerle birlikte ahırınız varsa, Brüksel direk size para verecektir

The farmer's wife threw moldy bread out of kitchen window and the hungry farm cat ran out of the barn to eat it.

Çiftçinin karısı, mutfak penceresinden küflü ekmek fırlattı ve aç çiftlik kedisi onu yemek için ahırdan dışarı koştu.

- It's too late to shut the stable door after the horse has bolted.
- It's too late to shut the barn door after the horse is gone.

İş işten geçtikten sonra önlem almak için çok geç.