Translation of "Armor" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Armor" in a sentence and their turkish translations:

Whose armor seemed impervious.

ve bu şövalyelerin zırhları nadirdi.

Give me the armor.

Zırhı bana ver.

The arrow pierced his armor.

Ok onun zırhını deldi.

The most ridiculous armor, spikes or teeth.

en absürt zırha, dikenlere, dişlere sahip olanı düşünürler.

When I travel, I don't wear armor.

Ben yolculuk ederken zırh giymiyorum.

The knights wore elaborate suits of armor.

Şövalyeler gösterişli zırhlar giymişti.

He who wears armor falls with a big crash!

Zırh giyen büyük bir çarpışmayla düşer!

A continuous rain of arrows did little against the thick armor,

Ağır konumdaki zırhlı desteğe ok yağmuru aralıksız ateş etti Birkaç engel vardı

The police vehicle's armor plating saved the lives of its occupants.

- Polis aracının zırh kaplaması apartman sakinlerinin hayatlarını kurtardı.
- Polis aracının zırhı yolcularının hayatlarını kurtardı.

Tom came to my rescue, like a knight in shining armor.

Tom parlak zırhlı bir şövalye gibi beni kurtarmaya geldi.

The female warrior's armor seemed to leave many parts of her body unprotected.

Kadın savaşçının zırhı vücudunun birçok kısmını korumasız bırakmış gibi görünüyordu.

Further left the Serbian Knights, clad in advanced plate armor, were the only contingent

Sol kanadı tutan zırhlı Sırp Şövalyeleri,