Translation of "Crash" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Crash" in a sentence and their turkish translations:

Shouldn't it crash?

çakılması gerekmez mi?

Did Tom crash?

Tom kaza yaptı mı?

We could crash.

Kaza yapabiliriz.

What caused this crash?

Bu kazaya ne sebep oldu?

I heard a crash.

Büyük bir gürültü duydum.

Did the plane crash?

Uçak yere çakıldı mı?

What caused the crash?

Ne kazaya neden oldu?

We're going to crash.

Çarpacağız.

Tom survived the crash.

Tom kazadan kurtuldu.

Sami heard a crash.

Sami bir gürültü duydu.

Sami survived the crash.

- Sami kazadan sağ kurtuldu.
- Sami kazayı atlattı.

- Tom died in the crash.
- Tom was killed in the crash.

Tom kazada öldü.

Or the dot-com crash.

veya dot-com krizini.

Because the system will crash!

çünkü sistem çökmüş olacak!

Like Kobe Bryant's helicopter crash

Kobe Bryant'ın helikopter kazası gibi

He survived the plane crash.

Uçak kazasından sağ kurtuldu.

No one survived the crash.

Kazada kimse hayatta kalmadı.

Dan witnessed the train crash.

Dan tren kazasına tanık oldu.

Dan survived the car crash.

Dan araba kazasında hayatta kaldı.

Tom survived the car crash.

Tom araba kazasında hayatta kaldı.

Tom's crash was very serious.

Tom'un kazası çok ciddiydi.

Tom survived the plane crash.

- Tom uçak kazasından kurtuldu.
- Tom uçak kazasını atlattı.
- Tom uçak kazasında hayatta kaldı.

I heard an awful crash.

Korkunç bir kaza duydum.

We prepared ourselves for the crash.

Çarpışma için kendimizi hazırladık.

She died in a plane crash.

O bir uçak kazasında öldü.

I need a place to crash.

Sabahlamak için bir yere ihtiyacım var.

Tom died in a plane crash.

Tom bir uçak kazasında öldü.

The plane crash took 200 lives.

Uçak kazası 200 can aldı.

No one survived the plane crash.

Uçak kazasında kurtulan olmadı.

I'm going to crash at Tom's.

Davetsiz olarak Tom'un evine gideceğim.

I was in a plane crash.

Ben bir uçak kazasındaydım.

Tom died in a car crash.

Tom bir araba kazasında öldü.

Tom didn't die in the crash.

Tom kazada ölmedi.

That was a tragic plane crash.

O trajik bir uçak kazasıydı.

Why did the stock market crash?

- Borsa niçin iflasa gitti.
- Borsa neden çöktü?

Tom was killed in the crash.

Tom kazada öldü.

Tom returned to the crash site.

Tom kaza alanına geri döndü.

- I thought we were going to crash.
- I thought that we were going to crash.

Çarpışacağımızı düşündüm.

Unfortunately, that crash ruined this precious medicine.

Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.

The building may crash at any time.

Bina her an çökebilir.

The plane crash was only last week.

Uçak kazası tam geçen haftaydı.

He affirmed that he saw the crash.

Kazayı gördüğünü doğruladı.

Did you crash your car into something?

Arabanı bir şeye çarptın mı?

Tom died three weeks after the crash.

Tom kazadan üç hafta sonra öldü.

Was anyone hurt in the train crash?

Tren kazasında yaralananlar oldu mu?

My car was wrecked in the crash.

Arabam, kazada harap edildi.

The police arrived at the crash site.

Polis kaza yerinde geldi.

Tom was killed in a plane crash.

Tom, bir uçak kazasında hayatını kaybetti.

Tom caused the whole peloton to crash.

- Tom bütün pelotonun kaza yapmasına neden oldu.
- Tom bütün ana grubun kaza yapmasına neden oldu.

I'll never forget the sound the crash made.

Kazanın çıkardığı sesi asla unutmayacağım.

We heard the tree fall with a crash.

Büyük bir gürültüyle ağacın düştüğünü duyduk.

You had better put on your crash helmet.

Kaskını giysen iyi olur.

Let's hope Tom wasn't injured in the crash.

Tom'un kazada yaralanmadığını umalım.

Tom was the only survivor of the crash.

Tom kazadan tek kurtulandı.

All the passengers were killed in the crash.

Tüm yolcular çarpışmada öldürüldü.

I wonder what caused your computer to crash.

Bilgisayarının düşmesine neyin neden olduğunu merak ediyorum.

He looked very terrified after the car crash.

O, araba kazasından sonra çok korkmuş görünüyordu.

The investigators gathered evidence from the crash site.

Araştırmacılar kaza yerinden delil topladılar.

I heard a shout and then a crash.

Bir çığlık ve sonra bir kaza duydum.

It's very unlikely that Tom survived the crash.

Tom'un kazada hayatta kalması çok zayıf bir olasılıktır.

The cyclist caused the whole peloton to crash.

Bisikletçi tüm pelotonun kaza yapmasına neden oldu.

Tom died in a car crash in 2013.

Tom, 2013'te bir araba kazasında öldü.

Tom and I prepared ourselves for the crash.

Tom ve ben kendimiz kaza için hazırladık.

- Tom died in a car crash.
- Tom died in a car accident.
- Tom was killed in a car crash.

Tom bir araba kazasında öldü.

- Tom was the only person who survived the plane crash.
- Tom was the only one who survived the plane crash.

Uçak kazasından hayatta kalan tek kişi Tom'du.

When the comet is about to crash the earth

kuyruklu yıldızın dünyaya çarpmak üzereyken atmosfer tarafından parçalandığı

The car crash was a bad experience for her.

Araba kazası onun için kötü bir deneyimdi.

He who wears armor falls with a big crash!

Zırh giyen büyük bir çarpışmayla düşer!

The sole survivor of the crash was a baby.

Kazadan tek kurtulan bir bebekti.

All the passengers aboard were killed in the crash.

Kazada gemideki tüm yolcular öldü.

Tom died two years ago in a plane crash.

Tom iki yıl önce bir uçak kazasında öldü.

The dish fell on the floor with a crash.

Tabak kazara yere düştü.

She was the only one to survive the crash.

Kazada hayatta kalan tek kişiydi.

There are no survivors from last night's plane crash.

Dün geceki uçak kazasından sağ kurtulan yok.

Tom was the only one to survive the crash.

Tom kazadan hayatta kalan tek kişiydi.

The police are investigating the cause of the crash.

Polis kaza nedenini araştırıyor.

All the passengers were killed in the airplane crash.

Uçak kazasında tüm yolcular öldü.

Mary is the only survivor of the plane crash.

Mary, uçak kazasından sonra tek hayatta kalandır.

You can crash on the sofa if you're tired.

Eğer yorgunsan kanepeye uzanabilirsin.

Tom died in a plane crash three months ago.

Tom üç ay önce bir uçak kazasında öldü.

- I hope neither of them was injured in the crash.
- I hope that neither of them was injured in the crash.

Onlardan hiçbirinin kazada yaralanmadığını umuyorum.

99 percent less likely to die in a plane crash,

uçak kazası can kaybı riski %99 daha az,

crash into the moon, or be hurled into deep space.

aya çarpabilir veya uzayın derinliklerine fırlatılabilir.

As many as 400 passengers were killed in the crash.

Kazada 400 kadar yolcu öldü.

He survived the crash, only to die in the desert.

Sadece çölde ölmek için kazadan sağ kurtuldu.

I heard a crash at about ten o'clock last night.

Dün gece yaklaşık saat onda bir kaza duydum.

It's a miracle he wasn't killed in the plane crash.

Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.

Ten years ago, our parents died in a car crash.

- On yıl önce, velilerimiz bir araba kazasında öldüler.
- On yıl önce, ebeveynlerim bir araba kazasında öldü.

Many children at a nearby school witnessed the plane crash.

Yakındaki bir okulda birçok çocuk uçak kazasına şahit oldu.

Sami was the sole survivor of a terrifying plane crash.

Sami, korkunç bir uçak kazasının tek kurtulanıydı.

A plane carrying precious cargo has crash-landed in the desert.

Önemli bir yük taşıyan bir uçak çöle düştü.