Examples of using "Suits" in a sentence and their turkish translations:
O bana uyar.
- Siyah sana yakışıyor.
- Siyah sana uyar.
O bana uydu.
- Yeşil size uyar.
- Yeşil size uyuyor.
- Yeşil Alice'e uyuyor.
- Yeşil Alice'e yakışır.
Bana gayet iyi uyuyor.
Bu kravat sana çok yakışıyor.
Ben asla takım elbise giymem.
Bu ceket ona uyar.
Mavi sana iyi uyuyor.
Tom takım elbise giymez.
Bıyık Tom'a uyuyor.
O kravat sende gerçekten iyi duruyor.
Kısa saç ona gerçekten yakışıyor.
Bu elbise tam senin tarzın.
Bu gömlek sana iyi gidiyor.
Bu şapka bana yakışıyor.
Bu kravat ona iyi uyar.
Her iki kız beyaz takım elbiseler giyiyor.
Konuşman ortama uyuyor.
Bu kostüm sana yakışıyor.
Bu yeşil takım elbiseler, biyolojik kirlenme riskini azaltmak için özel takım elbiselerdir.
pat, pat, pat, şekiller.
Her iki kız da beyaz renkli takım elbise giyiyorlar.
Şehir hayatı bana çok iyi uyuyor.
Bunun bana uyacağını düşünmüyor musun?
Bu kravat sana çok yakışıyor.
Bu müzik benim şimdiki ruh halime uyar.
O mavi elbise size çok iyi uyuyor.
Şu beyaz takım elbiseli adamlar kimler?
Şövalyeler gösterişli zırhlar giymişti.
Yeni elbisen sana çok uyuyor.
Sana ne zaman uyarsa görüşürüz.
O elbisenin ona uyduğunu düşünüyor musunuz?
Cannes'e gitmeden önce mayolar aldık.
Tom birkaç yeni takım elbise yaptırdı.
Kızların her ikisi de beyaz takım elbiseler giyiyorlardı.
- Mavi sana yakışıyor.
- Mavi senin üzerinde iyi görünüyor.
Tom pahalı elbiseler giymiş iki adamın yanında oturuyordu.
Tüm bunlar bize mayolu kızlar olduğunu gösteriyor!
Tom bütün takımlarını sipariş üzerine yaptırdı.
genel bir tartışma ve farkındalık yaratmamıza yardım edecektir.
ancak takım elbiseli spikerler değil
Anatomik çalışmalar ve optik çalışmalar, dalış kıyafetleri hatta bir robot
Aktör takım elbiselerini terziye diktirirdi.
Bu gömleğin kırmızı bir kravatla uyacağını sanmıyorum.
Erkekler cenazeler için genellikle siyah takım elbise ve siyah kravat giyerler.
Bütün erkekler koyu renk takım elbise ve beyaz gömlek giyiyorlardı.
Tom kazara takım elbise giyen insanlarla dolu bir odaya yürüdü.
O mağazada bu hafta erkek takımları satılıyor.
Onun iyi bir vücut yapısı olduğu için ne giyse ona uyar.
Hepsine dava açıyorum.
- Elbise size çok iyi oldu.
- Elbise sana çok iyi oldu.
- Elbise size çok iyi uyuyor.
Konuşman ortama uyuyor.
Tom ve John yeni takım elbise satın aldılar, ama henüz onları giymediler.
- O bana uyar.
- Aynı fikirdeyim.
- Katılıyorum.
Bütün gün boşum, sana uygun olan herhangi bir saatte gelip seni göreceğim.