Examples of using "Argument" in a sentence and their turkish translations:
argüman topluyormuşum,
Davranışını göster.
O tartışmayı çürüttü.
Onun argümanı mantıklı idi.
Bu ilginç bir argümandır.
Bu tartışmayı keselim.
İddian temelsizdir.
O tartışmayı kaybettim.
O bir tartışma başlattı.
Yakında tartışmayı çözün.
Ne gülünç bir tartışma!
Tom tartışmayı kazandı.
Bir tartışmamız vardı.
Kanıtınız geçersiz.
Ancak bu bir tartışma değil!
Tartışmayı kazandım.
O, tartışmamı çarpıttı.
O argümanımı çarpıttı.
Bu argümanı net bir şekilde reddediyorum.
Tartışma inandırıcı değil.
- Bu meyve vermeyen argümanı durduralım.
- Bu sonuçsuz argümanı bırakalım.
Onlar gergin bir tartışma yaptılar.
Yeni bir görüş sunuldu.
Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur.
Bu tartışma deli saçması.
- İlginç bir tartışma yaptın.
- İlginç bir iddia sundun.
O çok ikna edici bir iddia.
Sen görüşünü ifade ettin.
Bir tartışma yaşıyorduk.
Biraz tartıştık.
Onun iddiasının birçok çelişkileri vardır.
Argüman tutulmayacak.
Bu tartışma etkili konuşma sanatından başka bir şey değil.
- Onların argümanlarını hiç anlamadım.
- Onların iddiasını hiç anlamadım.
Bu argümanı açıkça kazandık.O
- Bu merak uyandırıcı bir argümandır..
- Bu ilginç bir iddiadır.
- Adil bir argümandı.
- Adil bir tartışmaydı.
İddia ciddi şekilde kusurluydu.
Argüman ciddi şekilde kusurludur.
İddia temel olarak kusurludur.
Argüman temelde kusurluydu.
Görüşün gerçeğe dayalı değil.
Argüman eksiklerle doludur.
Onun argümanı gerçeklere dayalıydı.
Onun tartışması çok mantıklı değil.
Benimle tartışmayacaksın.
Tom'la tartıştım.
Bu ikna edici bir argüman değil.
Tom Mary ile bir tartışma daha yaptı.
Bu sabah bir tartışmamız vardı.
Tartışma kavga ile sona erdi.
- Tom ve Mary tartışmıştı.
- Tom ve Mary bir tartışma yaşadılar.
Onlar tartıştılar.
Onlarla tartışmaya girdim.
Onunla tartışmaya girdim.
Onunla tartışmaya girdim.
Tom Mary ile bir tartışma yaptı.
Bu benim tartışmamın bir çarpıtılması.
Tartışmaya girmeyelim.
Sami ve Leyla bir tartışma yaşadılar.
verideki değişim oranlarına dair herhangi bir argümanı
Onun iddiası seninkinden daha radikal.
Avukat savunmada niçin kaybetti?
Tasarıya karşı çok görüş vardı.
Tartışma hızla kontrolden çıktı.
Tartışmada ben onun yanında yer aldım.
Savaş için bir kanıt sundu.
Onların tartışması sonunda berabere bitti.
Bu bilgi savunma için önemsizdir.
Büyük bir tartışma yapmaktan vazgeçtik.
Bir tartışma yaşıyor gibi görünüyorlar.
Onların tartışmalarına katılmadım.
Benden herhangi bir görüş almayacaksın.
Bu tartışma tamamen saçma. Unut gitsin!
Bu iddia, söz sanatından başka bir şey değil.
Görüşünde bir mantık bulamıyorum.
Sen ve Tom tartıştınız mı?
Dün Tom'la bir tartışma yaşadım.
Konuşmacının tartışması konuyla alâkasızdı.
Ben küçük bir tartışmaya karıştım.
Onun iddiası gerçeklere dayalı değildi.
Tom Mary ile büyük bir tartışma yaptı.
Görüşün gerçeğe dayalı değil.
Görüşün gerçeğe dayalı değil.
Tom ve Mary kötü bir tartışma yaptı.
Tom ve Mary tartışmaya girdi.
Tom'un Mary ile ateşli bir tartışması vardı.
Leyla ve Sami tartışmaya girdiler.
Tom ve ben tartışmaya girdik.
Kız arkadaşımla bir tartışma yaptım.
Dün Tom'la başka bir tartışma yaşadım.
Tartışmanın nasıl başladığını hatırlamıyorum.
Tom ve Mary hararetli bir tartışma yaşadı.
Müdürle tartıştık.
Tom patronuyla bir tartışma yaşadı.
O karar için iyi bir argüman var.