Translation of "Anticipate" in Turkish

We anticipate success.

Başarıyı seziyoruz.

Tom doesn't anticipate any problems.

Tom herhangi bir sorun beklemiyor.

I didn't anticipate that question.

O soruyu beklemiyordum.

I anticipate a good vacation.

İyi bir tatil umuyorum.

Motorists should anticipate traffic delays.

Sürücüler trafik gecikmelerini önceden tahmin etmeliler.

We didn't anticipate your interest.

Senin ilgini beklemiyorduk.

I don't anticipate that happening.

Bunun olmasını beklemiyorum.

I didn't actually anticipate that.

- Gerçekten onu beklemiyordum.
- Gerçekten onu ummuyordum.

What exactly did you anticipate?

Tam olarak ne bekliyordun?

Did you anticipate that, too?

Sen de onu tahmin ettin mi?

I don't anticipate a problem.

Ben bir sorun beklemiyorum.

We don't anticipate that happening.

Onun olmasını beklemiyoruz.

Tom didn't anticipate a problem.

Tom bir sorun beklemiyordu.

I don't anticipate any problems.

Herhangi bir sorun beklemiyorum.

Tom didn't anticipate that happening.

Tom bunun olduğunu ummuyordu.

I didn't anticipate this happening.

Bunun olacağını ummadım.

What results do you anticipate?

Hangi sonuçları bekliyorsunuz?

We can't anticipate the future.

Geleceği tahmin edemeyiz.

I don't anticipate it stopping.

Durduğunu tahmin etmiyorum.

- I couldn't anticipate that that would happen.
- I couldn't anticipate that would happen.

Onun olacağını önceden tahmin edemedim.

- Tom didn't anticipate that that would happen.
- Tom didn't anticipate that would happen.

Tom onun olacağını tahmin etmedi.

We anticipate a heavy rainfall tomorrow.

Yarın şiddetli yağış bekliyoruz.

Tom did something I didn't anticipate.

Tom tahmin etmediğim bir şey yaptı.

My job is to anticipate problems.

Benim işim sorunları öngörmek.

We all anticipate seeing you next weekend.

Hepimiz gelecek hafta seni görmeyi umuyoruz.

Did you anticipate this kind of success?

Bu tür bir başarı bekliyor muydunuz?

I anticipate that there will be trouble.

- Bela çıkacağını seziyorum.
- Bir sorun olacağını umuyorum.

What kind of problems do you anticipate?

Ne gibi sorunlar bekliyorsunuz?

It's impossible to anticipate every possible situation.

Her mümkün durumu tahmin etmek imkansızdır.

Tom didn't anticipate that this would happen.

Tom bunun olacağını tahmin etmedi.

We didn't anticipate their buying a new car.

Onların yeni bir araba almasını ummuyorduk.

I didn't anticipate that you would be here.

Senin burada olacağını tahmin etmedim.

- I didn't expect it.
- I didn't anticipate this.

Bunu beklemiyordum.

As soon as you start to anticipate any event,

Bir olayla ilgili beklentiye girer girmez,

We do not anticipate their buying a new car.

Onların yeni bir araba almasını ummuyoruz.

Tom didn't anticipate that it would be a problem.

Tom bunun bir sorun olacağını beklemiyordu.

I anticipate that there will be problems on their expedition.

Onların gezisinde sorunlar olacağını tahmin ediyorum.

What if our glaciers melt much more quickly than I anticipate?

Ya buzullarımız tahmin ettiğimden daha hızlı eriyorsa?