Examples of using "Adrift" in a sentence and their turkish translations:
Onların botları başıboş.
Köklendirilmemiş insan başıboş biridir.
Gemi direği kırıldı ve gemimiz akıntıya kapılıp gitti.
Uyandığımız zaman, açık denizde akıntıya kapılıp sürükleniyorduk.
Tom'un cesedi denizde başıboş yüzerken balıkçılar tarafından bulundu.
Merkezde ki dört gemi daha işlevsiz kalıyor ve kürekleri parçalanmış bir şekilde akıntıyla sürükleniyorlar.