Translation of "Adrift" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Adrift" in a sentence and their turkish translations:

Their boat is adrift.

Onların botları başıboş.

The unrooted man is the adrift man.

Köklendirilmemiş insan başıboş biridir.

The mast broke and our ship went adrift.

Gemi direği kırıldı ve gemimiz akıntıya kapılıp gitti.

When we awoke, we were adrift on the open sea.

Uyandığımız zaman, açık denizde akıntıya kapılıp sürükleniyorduk.

Tom's body was found by fishermen floating adrift in the sea.

Tom'un cesedi denizde başıboş yüzerken balıkçılar tarafından bulundu.

Four more ships in the center are crippled and left adrift with their oars shattered.

Merkezde ki dört gemi daha işlevsiz kalıyor ve kürekleri parçalanmış bir şekilde akıntıyla sürükleniyorlar.