Examples of using "Zomaar" in a sentence and their turkish translations:
Sadece vazgeçecek misin?
Ben sıradan biri değilim.
- Bu şekilde hemen pes edemezsin.
- Öylesine vazgeçemezsin.
Öylece çekip gidemezsin.
Ben sadece onu söylemiyorum.
Tom sadece gidemez.
Ben sadece burada kalamam.
Öyle hazırlıksız tatile gidebilir misin?
Bunu nasıl söylersin?
Öylesine ağzımdan çıktı.
Burada öylesine emirler vermezsin!
Öylece çekip gitmene izin veremeyiz.
Öylece buradan çekip gidemem.
çünkü kötümserlikte ayrım gözetmeyen tehlikeler var.
Bu kahramanlık öyküsü başka bir efsane değil.
Gürültüden kafanızın karışması çok kolay.
Onların uzay aracı olduğunu çıkaramıyoruz.
Herhangi bir adım değil, doğru adımı atmamızı sağlıyor.
Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.
O sadece besleyici olduğu için onu yiyemezsin.
Ama toprak sadece basit bir karbon deposu da değil.
Bu bir nedenden dolayı oldu.
Öylesine uğrayıverdiğim için kusuruma bakma, ama cebin kapalıydı.
Onun için güvenilir bir kanıt olmadıkça, hiçbir şeye inanmamalıyız.